Sentence examples of "korkarım" in Turkish with translation "боюсь"

<>
Translations: all26 боюсь24 я боюсь2
Ve korkarım senin için başka kötü haberlerim de var. И боюсь, у меня для тебя плохие новости.
Hayır evladım korkarım şeytan seni cehennemde bekliyor. Боюсь, тебя ожидает Дьявол в Аду.
Polis, araba kazasının korkunç olduğunu söyledi. Korkarım, sürücünün ölümüne sebep vermiş. Полиция сказала, авария была ужасная, - боюсь, водитель не выжил.
Korkarım bu olay her şeyi tekrar hatırlatacak. Боюсь, эти события вернули забытые воспоминания.
Bay Landau için de öyle oldu korkarım. Я боюсь, для мистера Ландау тоже.
Ne kadar ilginç bir soru! Ancak korkarım ki cevabını ben veremem. Интересный вопрос, я боюсь, у меня нет на него ответа.
Korkarım Bay Heywood'un hayati değerleri düşüyor. Боюсь, показатели мистера Хейвуда падают.
Antibiyotik verip, sıvı takviyesi yaptım. Ama korkarım ki sonuca etkisi çok az olacak. Я дал ему антибиотики и провел регидратацию но я боюсь, это будет мало.
O çakallarla sarıldı, ve korkarım O'nu canlı canlı yiyecekler. Его окружают шакалы, и боюсь, его съедят заживо.
Korkarım yüzyıllardır yapılan çevirilerde Darkseid'in gerçek özelliklerini karıştırmışlar. Боюсь века и толкования исказили истинную суть Дарксайда.
Korkarım, böyle durumlarda, hastanın tüm kişilikleri ile etkileşim kurmam çok önemli. Боюсь, в подобных случаях крайне важно ознакомиться со всеми деталями личности пациента.
Korkarım size bir özür borçluyuz, Bay Hassan. Боюсь, мы должны извиниться, мистер Хасан.
Korkarım, Leydi Flora bu, Kraliçe'ye yeterli gelmeyecektir. Боюсь, леди Флора, королеву это не устроит.
Korkarım, bu teknolojiyi devreye sokarlarsa bir sonraki mührü kıracaklar. Боюсь, что запустив эту технологию, они сломают печать.
Kemoterapinin son seansından sonra, test sonuçları geldi ve korkarım ki kanserin ilerlemesi yavaşlamamış. По результатам последней химиотерапии я боюсь, что процесс опухоли не замедлился. Боже мой.
Korkarım biri sana zarar vermek istemiş. Боюсь, кто-то хотел тебе навредить.
Korkarım senin için hayırlı bir şey değil. Боюсь, для тебя - ничего хорошего.
Bizi mazur gör, korkarım ki tüm akşam boyunca kocanı tekelime alacağım. Простите, но боюсь мне придётся завладеть вашим мужем на весь вечер.
Korkarım kuzeninizi biraz daha içmesi için ikna ettim, o da içti. Боюсь, я уговорил вашего кузена выпить чуть больше, чем следовало.
Cesedini çıkarmak, korkarım, benim becerebileceğim bir şey değil. Боюсь, доставать тело из могилы не в моей компетенции.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.