Sentence examples of "korkunç" in Turkish

<>
İnsanlara her zaman korkunç şeyler söylerim. Я постоянно говорю людям ужасные вещи.
Alfonso amcayla çalışmak çok mu korkunç? Работать с дядей Альфонсо так ужасно?
Dökülen tüm büyücü kanları korkunç bir israftır. Пролитая капля волшебной крови - ужасное расточительство.
Bir sürü korkunç şey gördün, değil mi Duke? Ты видел много ужасных вещей, да, Дюк?
Korkunç bir adam, acımasız ve soğuk. Он человек ужасный, безжалостный и холодный.
Bu çok korkunç, çok üzücü. Это так страшно, так печально.
Asya'nın sonsuz çöllerinden korkunç bir güç geldi. Из бескрайних азиатских пустынь пришла страшная сила.
Garip oyuncaklar, korkunç resimler ve o tür şeyler. Жуткие игрушки, страшные картинки, и все такое.
Polis, araba kazasının korkunç olduğunu söyledi. Korkarım, sürücünün ölümüne sebep vermiş. Полиция сказала, авария была ужасная, - боюсь, водитель не выжил.
Neden seninle geliyorum? Sadece şuradan geçeceğiz, böylece korkunç et yiyen virüsten kurtulabiliriz! Мы идём сюда, чтобы можно было бы избежать ужасного, съедающего заживо вируса!
Hükümetimiz sizi bu kubbenin altına hapsetmenin korkunç bir hata olduğuna karar verdi. Правительство поняло, что поместить вас в этот купол было ужасной ошибкой.
Destek için ya da bunu çok az daha korkunç kılmak için. Просто для поддержки или чтобы всё это стало чуть менее ужасным.
Bu Freddy K. korkunç bir orospu çocuğudur. Этот Фредди тот еще жуткий сукин сын.
Seni daha sıcak bir yere götüreceğiz, burası korkunç. И увезем тебя в теплые края. Здесь жуткое место.
Ben sadece bu korkunç olayın olduğunu unutup hayatıma devam etmek istiyorum. Я хочу оставить в прошлом этот кошмар и вернуть прежнюю жизнь.
Keske diyorum bazen bu adamin yaptigi bütün o korkunç seyleri unutmana izin verebilseydim ama Chuck Bartowski durdurulmak zorunda. Мне хотелось бы позволить тебе забыть все плохое что этот человек сделал, но Чака Бартовски необходимо остановить.
Burayı o kadar korkunç o kadar çılgın bir yere çevirmeliyiz ki Cadılar Bayramı kavramı kökten değişsin. Сюда нужно что-то настолько пугающее, настолько безумное, что это перевернуло бы представление о Хеллоуине.
Karanlık, tehlikeli ve korkunç bir yol. Это темный, опасный и пугающий путь.
Sahip olduğum her şeyin kaynağı oydu. Tüm iyi şeylerin ve tüm korkunç şeylerin. Она была источником всего для меня - всех хороших вещей и всех пугающих.
Yalan söylememeliydik ama bazen anne ve babalar çocuklarını korkunç şeylerden korumak isterler. Зря мы вас обманывали, иногда родители пытаются защитить детей от страшного.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.