Sentence examples of "kriz içinde" in Turkish
Bu siyasal ve ekonomik kriz içinde 2 Kasım 2003 tarihinde parlamento seçimleri yapıldı.
Политический и социоэкономический кризис в Грузии достиг своего пика накануне парламентских выборов 2 ноября 2003 года.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar.
"Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Ülkeye küresel enerji ürünlerindeki fiyatların düşüşüyle gelen ekonomik kriz ithal mal fiyatlarında bir sıçrayışa yol açtı.
Текущий экономический кризис в стране, вызванный падением мировых цен на топливо, привёл к резкому скачку цен на импортные товары.
En Kötü Turlar, ziyaretçileri ekonomik kriz sonucu mahvolan hayatları gözler önüne seren yerlere götürüyor.
The Worst Tours показывает туристам места, которые дают представление о том, насколько экономический кризис изменил жизнь людей в Португалии.
Çok nazik bir beyefendi, bir hafta içinde hazır edebileceğini söyledi. Parayı nakit istiyor.
Очень вежливый мужчина сказал, что подготовит в течение недели, и берёт наличными.
Eğer bu söylem size yakın geliyorsa, bu yüzyıllardır bu döngünün kriz zamanlarında eski kıtayı sürekli etkisi altına almasındandır.
Подобные утверждения не отличаются оригинальностью: в Европе их повторяют при каждом новом кризисе, и уже не первое столетие.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli.
Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Kriz sürerken en büyük acıyı çeken ortalama vatandaş olmakta.
От этого кризиса, который продолжается до сих пор, сильнее всего страдают простые мирные жители.
Haklısın, bunlar bizim kara kutumuz oldu. Her şeyimiz bunların içinde.
Ты права, это наш черный ящик, там внутри всё.
Her şeyin düzelmesini umuyorum, ama bu ciddi bir kriz.
Надеюсь, что они выберутся, но кризис крайне серьезен.
Ama yumurtanın içinde dönen harika şeyleri düşünsenize bir.
Но представьте чудо, которое происходит внутри яйца.
Marcel, kriz dönemlerinde kendi içine dönmek gerçekten önemlidir.
Марсель, во время кризиса очень важно смотреть вовнутрь.
Çok fena batırdım. Gelecek saat içinde her şey ortaya çıkacak.
Я облажалась по полной и это всплывет в течение часа.
Bir kriz daha geçirirsen ve bu ilacı içmezsen ölebilirsin.
Если будет новый приступ, без таблетки ты погибнешь.
Öyle, büyük ve soğuk bir mekanın içinde durmak çok rahatlatıcı...
Стоишь в огромной прохладной пещере, есть в этом что-то успокаивающее.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert