Sentence examples of "mücadele et" in Turkish

<>
Tehlikeyi göze al, kanser ol ve yaşamak için mücadele et. Рискнуть, заболеть раком и сражаться за жизнь изо всех сил.
Mücadele et o zaman. Тогда борись за это.
İçindekiyle mücadele et, tamam mı? Ты справишься с этим, ладно?
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Bu şans için mücadele ettin. Ты боролся за этот шанс.
Onun için mücadele etmeye ne kadar istekli olduğun. И насколько сильно твое желание бороться за это.
Uğruna mücadele edecekleri bir gelecekleri olur. будущее, за которое стоит бороться.
Adam'ın mücadele etmeye gönlü yok. Адам даже не планирует бороться.
Hayır. - Bekleyin. Bir mücadele duydum sanki. Погодите минутку, кажется, я слышу вызов.
Artık mücadele etmek istemiyorsan o zaman gerçek yurduna geri dönersin! Не хочешь больше сражаться? Тогда убирайся к себе домой.
Aynı anda bir aslanla mücadele edip, çocuklarının burnunu temizleyemezsin. Нельзя одновременно бороться со львом и утирать носы своим деткам.
Arkadaşlar, sıkı bir mücadele ettik. Ребята, мы боролись хороший бой.
Pek bir mücadele yaşanmış gibi durmuyor. Не похоже, что была борьба.
Ama nereden bakarsanız bakın, uzun bir mücadele olacak kazanacağımızın da garantisi yok. Но как ни крути, битва выйдет затяжная, и успех не гарантирован.
Bunu neden yapmalıyım, iki yılımı seninle mücadele ederek harcayayım? Зачем мне это надо, бороться с вами два года?
Mücadele ettin ve mahrumiyet çektin. Тебе пришлось бороться, защищаться.
Birileri Annie için mücadele etmeli. Кто-то должен бороться за Энни.
Mücadele etmek istiyorum, ama... Я хочу сражаться, но..
Önemli olan mücadele, Artie. Но надо бороться, Арти.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.