Exemplos de uso de "борьбе" em russo
Джибути представляет собой маленькую страну на границе Африки и Аравийского полуострова, играющую важную роль в борьбе Запада против джихадизма.
Afrika ve Arap Yarımadası'na sınırdaş küçük bir ülke olan Cibuti, Batı'nın cihatçılık ile mücadelesinde önemli bir rol oynuyor.
Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler.
Переживая чрезмерное перенаселение и слабую экономику, Джибути, ключом в борьбе с джихадизмом, может рухнуть, если внешние силы, находящиеся там, не смогут принять необходимых действий.
Cihatçılıkla mücadelede düğüm noktası olan Cibuti, kötü ekonomi ve aşırı kalabalıklaşma ile karşı karşıya ve ülkede konuşlu bulunan yabancı kuvvetlerin harekete geçmemesi durumunda yıkılabilir.
А Генрих заручится поддержкой в борьбе за трон.
Henry de taht için savaşında onun desteğini isteyebilir.
Он поставил себя на сторону бедных и слабых в борьбе против олигархов, "Неприкасаемых".
Oligarşici, "Yönetimdeki Adamlar" a karşı yapılan mücadelede fakir ve güçsüzlerin yanında yer aldı.
Поддержите свою любимую команду в борьбе с неприятным запахом изо рта у детей.
Sizi, çocuklarda ağız kokusuna karşı savaşta Denver Nuggets'ın yanında olmaya davet ediyoruz.
Но она также заключается в борьбе за свои идеалы.
Ama ideallerin için de savaşmak gerekir. İşte bu yüzden...
Что я глава группы по борьбе с терроризмом?
Terör gücü birliklerinden sorumlu özel ajan olduğumu mu?
"В борьбе между тобой и миром, будь секундантом мира".
"Dünyaya kafa tutan bir adamın savaşında bahsinizi dünyadan tarafa oynayın."
Звонили мировые лидеры, выражали соболезнования, обещали помочь нам в борьбе против Пятой Колонны.
Dünya liderleri arayıp taziyelerini sunuyorlar. Beşinci Kol ile yapacağımız mücadelede bize yardım edecekleri sözü veriyorlar.
Я возглавил отряд по борьбе с наркотиками, русская группа, первый участок, Брайтон.
Bu haftadan itibaren yeni narkotik ekibinin başına geçiyorum. Brighton Polis Departmanı'ndaki Rus birimi.
Он сказал, что как истинный сын Чечни, рад отдать свою жизнь борьбе с неверными.
Kafirlere karşı olan bu savaşta kendini gerçek bir Çeçen evladı olarak sunduğu için gurur duyduğunu söylüyor.
Они отлавливают нас поодиночке. Может нам снова стоит подумать о борьбе.
Eğer bizi teker teker topluyorlarsa, karşı koyma hakkında düşünmemiz gerekebilir.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.
Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.
Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.
Anuncie