Sentence examples of "mücadele etmek" in Turkish
Ancak mutlaka doğru insanlar mıyız? Mücadele etmek için sahada baştan başa?
Но разве мы достаточно подготовлены, чтобы вот так набрасываться на проблему?
Artık mücadele etmek istemiyorsan o zaman gerçek yurduna geri dönersin!
Не хочешь больше сражаться? Тогда убирайся к себе домой.
Bu ülke için beraber mücadele etmek için yaratılmışız. - Mücadelemiz bitmedi. Daha çok var.
Созданы, вместе бороться за эту страну, и ни за что не бросим это.
Cohn var oldukça, iki düşmanla mücadele etmek zorunda kalıyoruz.
Пока Кон действует, мы боремся с двумя врагами сразу.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü.
В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti.
Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler.
Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi?
Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi.
Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Onun için mücadele etmeye ne kadar istekli olduğun.
И насколько сильно твое желание бороться за это.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor.
Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert