Sentence examples of "бороться" in Russian

<>
ИГИЛ стал известен в прошлом году, после того как джихадисты со всего мира присоединились к его бойцам в Сирии, сначала чтобы бороться против режима Асада, и позднее для борьбы с другими вооружёнными формированиями в раздираемой войной стране. IŞİD, geçen yıl cihadçıların dünyanın her yerinden, önce Esad rejimini yıkmak için, sonra savaş mağlubu devletin diğer silahlı gruplarıyla savaşmak için Suriye'deki savaşçılara katılmaları ile sivrildi.
Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест. Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti.
Позиция Локхарт / Гарднер - бороться. Lockhart / Gardner'ın buradaki amacı savaşmak.
Поэтому он не может бороться с инфекцией? Bu yüzden mi enfeksiyona karşı mücadele edemiyor?
Я хочу бороться за вас и имею для этого всё необходимое. Senin adına savaşmak istiyorum ve bunun için en iyi adam benim.
Как будто две сестры слишком устали бороться. İki kız kardeş savaşmak için çok yorgunlar.
Мы будем бороться, Крис, обещаю. Bununla savaşacağız, Chris, söz veriyorum.
Кто еще будет за тебя бороться? Senin için başka kim mücadele ediyor?
Я хочу бороться до конца, но... Kalıp savaşmak istiyorum. Gerçekten, ama bilemiyorum.
Питер Флоррик обещал бороться с коррупцией в тюремной системе. Peter Florrick hapishane sistemindeki bozukluklarla mücadele etmeye söz verdi.
Температура может бороться с заболеванием. Ateş enfeksiyon ile savaşıyor olabilir.
Я принял решение перестать бороться. Mücadele etmeyi bırakmaya karar verdim.
Джон, ты должен бороться. John, savaşmaya devam etmelisin.
Иногда за свои права нужно бороться, Ричард. Bazen hakların için savaşmak zorunda kalırsın, Richard.
Созданы, вместе бороться за эту страну, и ни за что не бросим это. Bu ülke için beraber mücadele etmek için yaratılmışız. - Mücadelemiz bitmedi. Daha çok var.
Адам даже не планирует бороться. Adam'ın mücadele etmeye gönlü yok.
Тебе был дан второй шанс, но тебе придется за него бороться. Burada sana ikinci bir şans verildi, ama bunun için savaşmak zorundasın.
жрать, пить, срать, трахаться, и бороться за место получше, так? Yemek, içmek, sıçmak, sikmek ve daha fazlası için savaşmak, değil mi?
Мы разрабатываем противоядия, способы бороться с тем, что массово убивает людей. Aksine. Çok sayıda insanı öldürmeye çalışan şeylere karşı mücadele edip, çareler arıyoruz.
Тебе что, нравится бороться с гризли? " "Boz ayılarla dövüşmek hoşuna mı gidiyor?"
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.