Sentence examples of "mutlu yaşayacağız" in Turkish

<>
Ne olursa olsun. Sen ve bebeğimiz, sonsuza dek mutlu yaşayacağız. Все равно ты, я и малыш будем жить счастливо вместе.
Dougie değerli olduğunu ispatlayacak, beraber kaçıp, sonsuza kadar mutlu yaşayacağız. İşte son. Даги спасет свою репутацию, и мы будем жить долго и счастливо, конец.
"Hava alanında neşeli ve mutlu görünmeye çalışıyorum, ama size küçük bir ipucu vereyim: "Я постараюсь выглядеть радостной и счастливой в аэропорту, но позвольте мне дать вам один совет:
Sonra da okyanusta yaşayacağız. Будем жить в океане.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Biz ise sonsuza dek denizde yaşayacağız. Мы будем жить вечно в море.
Bir tanem, mutlu musun? Дочь моя, ты счастлива?
Cal ile beraber mi yaşayacağız? Мы будем жить с Кэлом?
Ben de mutlu olacağımı söyledim, sonra yüzüme kapattı. Я с радостью соглашаюсь, а она бросает трубку.
Örneğin, nerede yaşayacağız? Где мы будем жить.
Sağlıklı insan, mutlu insandır. Здоровая личность - счастливая личность.
Bir gün yine özgürce yaşayacağız. Однажды мы вновь будем свободными.
Çok mutlu görünüyor. Prova yapmaya hazır. В хорошем настроении и готова репетировать.
Chandler ve ben aynı evde yaşayacağız. Мы с Чендлером будем жить вместе.
Ama bu gece galadayken oldukça mutlu görünüyordun. Но сегодня на концерте ты выглядел счастливым.
Burada mı yaşayacağız şimdi? Мы должны жить здесь?
Dostlar, aileler Ross ve Emily'nin bu mutlu birlikteliğini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz. Друзья, родственники мы собрались здесь чтобы отпраздновать счастливый союз Росса и Эмили.
Peki ne zaman yaşayacağız? А когда же жить?
Beni çok mutlu ettin, Marion. Ты делаешь меня счастливым, Мэриэн.
Sen, ben ve Frida hep beraber yaşayacağız. Ты, я и Фрида будем жить вместе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.