Sentence examples of "olanları unutacaklar" in Turkish

<>
Bu konuda konuşmalarımıza devam etmezsek, bir iki hafta sonra insanlar bu olanları unutacaklar. Если мы не будем говорить об этом, то через неделю-другую люди все забудут.
Polisin gelmesini bekleyip onlara, olanları anlatacağız sonra da camın parasını vereceğiz. Мы дождёмся полиции, расскажем им что случилось и заплатим за витрину.
Bryan! Bryan, Bryan! Bize olanları anlatabilir misin? Брайан, Брайан, можете рассказать нам, что случилось?
Bence teyzem Benson'a olanları ona anlatsan iyi olur, Anne. Ты должна рассказать ему, что случилось у тети Бенсон.
O zaman olanları görmenin tek bir yolu var. Есть лишь один способ увидеть, что происходит.
Marshall, kendi ağzından olanları anlat lütfen. Маршалл, расскажи нам, что произошло.
Lütfen bana olanları anlat. Скажите, что произошло.
Birileri, Santos'un aracını sabote ederek, onu öldürmek istedi ve biz burada olanları çözmek durumundayız. Кто-то попытался убить Сантоса его собственной машиной, и мы должны разобраться, что здесь произошло.
Evet. Annem, arayıp babama olanları anlattığında, korkmadım. Когда мама сказала мне, что случилось с папой...
CEO burada olanları düzeltecek mi, Matt? Гендиректор исправит то, что происходит здесь?
Belki, ben de seninle birlikte Bay Owens'ın ofisine gelmeli ve olanları harfiyen... Пожалуй, я должен пойти с тобой и объяснить Оуэнсу, что произошло.
Kayo, neden bana bir mektup yazıp olanları anlatmadın? Каё, почему ты не написала мне о том...
Bana yangının çıktığı günde, olanları gördüğünü söyledi. Он видел, что случилось в ночь пожара.
Kimsenin burada olanları sikine taktığı yok. Всем насрать, что тут происходит.
Aramana sevindim. Chandler olanları anlattı. Чендлер рассказал, что случилось.
Bana yaratıkları getirin. Mümkünse en tepede olanları, lütfen. Тащите тварей тех, что на вершине пищевой цепочки.
Sylvia, kendi ağzından bize olanları anlatır mısın? Сильвия, расскажите своими словами, что произошло?
O kameraya dokunma. Burada olanları halka göstermemiz gerek. Мы должны показать людям, что здесь происходит!
Ben de sizler gibi atasal büyü yapıyorum. Zamanında buralardan elini eteğini çekmiş olanları onurlandırıyorum. Я тоже практикую наследственную магию, в честь тех, кто жил до нас..
Pekâlâ, önceliği olan bir şey var. Stiles'la konuşup dün gece olanları ona anlatmam gerek. Ладно, но сперва мне нужно поговорить со Стайлзом и рассказать, что случилось вчера.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.