Sentence examples of "olduğu ortaya çıktı" in Turkish

<>
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Aslında beklediğimden kolay oldu. İyi bir çocuk olduğu ortaya çıktı. Öpüştük, barıştık. Это легче, чем я мог бы подумать потому что он хороший парень.
Hayır. Ama adamın çok ilginç film fikirleri olduğu ortaya çıktı. Ve ben de yeni bir arkadaş edindim oldum. Нет, но оказалось, он тоже увлекается киноиндустрией, и теперь у меня есть новый лучший друг.
Antimon ve kurşun alaşımı olduğu ortaya çıktı. Оказалось, это сплав свинца и сурьмы.
Steven ile ilgili her şeyin yanlış olduğu ortaya çıktı. Так-так. Выяснилось, что ты полностью ошибался насчет Стивена.
Kanıtların kayıp parçalarının kız kardeşimde olduğu ortaya çıktı. С помощью сестры мне удалось найти пропавшие записи.
Kimin potansiyel Nainsan olduğu ortaya çıktı bil bakalım? Угадай, кто оказался среди числа возможных Нелюдей.
daha yeni Sue'nun üst çene genişletmesine ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. Мы только что узнали, что Сью нужен небный расширитель.
Eski polis memurunun infazı sonrası, suçsuz olduğu ortaya çıktı. "С бывшего полицейского сняли обвинения уже после казни".
Kanserin ufak bir başlangıcı olduğu ortaya çıktı. Оказалось, там была маленькая область рака.
Ama ezilmiş istiridye kabukları olduğu ortaya çıktı. Оказалось, раковины устриц. Щебень раковины устриц.
Babası olduğu ortaya çıktı. Выяснилось, что он - её отец.
6 Temmuz 2015 günü, Dasom yeni KBS dizisi "The Eccentric Daughter-in-Law" dizisinde olduğu ortaya çıktı. 6 июля 2015 года Дасом снялась в теледраме канала KBS "" в роли Оу Ин Янг.
Hemen hemen tüm görevler için IPC kullanımı ciddi bir performans etkisine sahip olduğu ortaya çıktı. Использование IPC для большинства задач снижает производительность.
Adamımızın beyin tümörü olduğu ortaya çıkıyor semptomları hızla çoğalmaya başlıyor sonra da kendine tabanca satın alıyor. Итак, у человека растет мозговая опухоль, симптомы прогрессируют, и вот он приобретает пистолет.
Zararın boyutu ancak kurtarıcılar, vatandaşlar ve gazeteciler Marawi'nin fotoğraf ve videolarını paylaştıklarında ortaya çıktı. Полный масштаб причинённого ущерба стал очевиден, когда спасатели, жители города, а также журналисты опубликовали фотографии и видеоролики, снятые в центральных районах.
Bunlardan birazının çalınmış olduğu ortaya çıkmış. Выяснилось, что яд был похищен.
Silah, üzerinde parmak izlerinle ortaya çıktı. Получается, он весь в твоих отпечатках.
Eğer endişe etmemiz gereken bir şey olduğu ortaya çıkarsa, sonra... Если это окажется чем-то, о чём стоит беспокоится, тогда...
İmgemde Clive ortaya çıktı. В видении был Клайв.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.