Sentence examples of "olduğuna yemin" in Turkish

<>
Bunun bir pazarlama stratejisi olduğuna yemin eder misin? Поклянись, что это всё - маркетинговый ход.
Güneşin o zaman daha parlak Olduğuna yemin edebilirim. Клянусь, в те времена солнце было ярче.
Oranın bizim odamız olduğuna yemin edebilirdim. Клянусь, это был наш номер.
Sana söylediğimin doğru olduğuna yemin ederim. Клянусь, что сказал тебе правду.
Robot olduğuna inanamıyorum. - Gerçek gibi. Поверить не могу, что она робот.
Baba, doksan gündür temizim, yemin ederim. Пап, клянусь, я месяца в завязке.
Onun bir işitme cihazı olduğuna emin misin? Ты уверен, что это слуховой аппарат?
Juliet, Gus'ın hayatı üzerine yemin ederim ki, buraya geleceğinden haberimiz yoktu. Джулиет, клянусь жизнью Гаса мы понятия не имели, что он придет.
Ayrıca, Pasifik Okyanusu'nun altında konuşlanmış doktorlar olduğuna ve özel konuşmalarını radio yayınlarıyla dinleldiklerine inanıyor. Она также думает, что есть доктора под Тихим океаном, Слушающие радиопередачи её разговоров.
Hayır, onu öldürmediğime yemin ederim. Клянусь, я его не убивал.
Bunun Belediye Başkanı'nın oğlu olduğuna inanabiliyor musun? Можешь поверить, что он сын мэра?
Tek duyduğum parazit, yemin ederim. Клянусь, я слышу только помехи.
Uzak ve dağlık bir bölgede olduğuna ve telefonuma bu yüzden cevap veremediğine ikna ettim kendimi artık. Я даже убедила себя, что он в каком-то отдаленном горном регионе, где нет связи.
Doğmamış çocuğumun üstüne yemin ederim. Клянусь жизнью своего нерожденного ребенка.
Neden aklı başında her insanın imkansız olduğunu bildiği bir şeyin doğru olduğuna inandınız? Почему вы хотели верить в то, что любой здравомыслящий человек сочтёт невозможным.
Yemin ederim ki haftalardır aldığımız en iyi telefondu. Лучший звонок за последние несколько недель, клянусь.
Bizden bir adım önde olduğuna dair açık bir mesaj gönderdi. И он отправил нам послание, что он идёт дальше.
Tamam, gerçeği söyleyeceğime yemin ederim. Ладно, я клянусь говорить правду.
Onun sorumlu olduğuna karar verdik. Мы решили, что он.
Hayret vericiydi. O kadar ki, sonunda dizlerimin üstüne çöküp ebedi aşkım için yemin ettim. Она изумительна настолько, что я упал на колени и поклялся ей в вечной любви.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.