Sentence examples of "olmadığını söylüyor" in Turkish

<>
Kuzey Kore, saldırıyla hiçbir ilgisinin olmadığını söylüyor efendim. Сэр, Северная Корея отрицает своё участие в нападении.
EMT onun herhangi bir soruya cevap verebilmeye hazır olmadığını söylüyor taki yarın sabaha kadar. Медики сказали, что он не в состоянии отвечать на вопросы до завтрашнего утра.
Ve tüm bu fiyakalı tafralar bana karşılığında verecek bir şeyin olmadığını söylüyor. И всё это хвастовство говорит мне, что вам нечего предложить взамен.
Nadia, biz tanışmadan önce benim kim olduğuma dair bir fikri olmadığını söylüyor. Надя говорит, что она не подозревала кто я такой до нашего знакомства.
Ama DNA, şeytan kanı olmadığını söylüyor. Но результаты ДНК отрицательны на кровь демона.
İçimden bir ses onun sabır konusunda pek iyi olmadığını söylüyor. И что-то подсказывает, что терпение у нее не очень.
Sezgilerim bu adamın aradığımız kişi olmadığını söylüyor, aramaya devam edin. Моё чутьё говорит, что этот парень не подходит. Продолжайте искать.
İçimden bir ses, bunun tesadüf olmadığını söylüyor. Что-то подсказывает мне, что это не совпадение.
Enzo senin nişancılıkta fena olmadığını söylüyor. Энзо говорит, вы сносный стрелок.
Bu da bize işkence olmadığını söylüyor. Значит, это была не пытка.
Sanki onu yani bizi kullanıyormuşum gibi ama bir parçam da başka seçeneğim olmadığını söylüyor. Нас. Но часть меня чувствует, что у меня нет выбора. Его и нет.
Kendini bir deliğin en dibine sokmuş bir adamsın aklın sana oradan çıkış olmadığını söylüyor. Человек, который так глубоко закопал себя, уверяя себя, что выхода нет.
İçimden bir ses bunun bir randevu olmadığını söylüyor. Что-то мне говорит, что это не свидание.
İçimden bir ses bana senin hatan olmadığını söylüyor. Боюсь, что в этом нет вашей вины.
Ama cinayetle bir alakası olmadığını söylüyor. Но участие в убийстве он отрицает.
David Lee senin de gideceğini söylüyor. Дэвид Ли сказал, что уходишь.
Sen de beni yanına oturtup onun bir oyuncak olmadığını söylemiştin. Ты посадил меня и сказал, что это не игрушка.
Nereye, ne zaman gideceğini kim söylüyor? Кто говорит, когда и куда идти?
Birinin ardından iş çevirmeyle bir sorunun olmadığını sanıyordum. Не знала, что это для тебя проблема.
Moses bir film yıldızı gibi sesim olduğunu söylüyor. Мозес сказал, что я звучал как кинозвезда.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.