Sentence examples of "olmadığından emin olmak" in Turkish

<>
Cerrahi bir şey olmadığından emin olmak istedim. Хочу убедиться, что нет ничего хирургического.
Eğer bana bir dakika verirseniz sayın başkanın bir işin tam ortasında olmadığından emin olmak isterim. Если позволите, я бы хотел убедиться, что мэр в данный момент не занят.
Bu konuda hepimizin bilgisinin olup olmadığından emin olmak istiyorum. Я просто хочу убедиться, что все полностью информированы.
Ben sadece senin iyi biri olduğundan, gizlin saklın olmadığından emin olmak istiyorum. Я хочу убедиться, что ты хороший парень, без скелетов в шкафу.
Senin göstermelik bir yöneticiden başka bir şey olmadığından emin olmak istiyor. Он хочет быть абсолютно убежден что ты больше не главная фигура.
Foreman'ın işi, doktorların sağlıklarının yerinde olup hastaların hayatlarının risk altında olmadığından emin olmak. Формана касается способность его докторов делать их работу, чтобы жизни не подвергались риску.
Elbette bu büyükbabamın tüm ailesini suç bağlantısı olmadığından emin olmak için araştırmasından sonraydı. Şaka yapıyorsun. Конечно, после того, как дедушка проверил всю его семью на наличие преступных связей.
Yarım kalan bir işi olmadığından emin olmak istiyoruz. Хотим убедиться, что не осталось незавершённых дел.
Hayır, ekip bunun olmadığından emin olmak için gitti zaten. Нет, команда была там, чтобы этого не случилось.
Herhangi bir sıkıntı olmadığından emin olmak istiyoruz. - İhtiyaçlarının karşılandığından... Хотим убедиться, что ничего не упускаем, учитываем их потребности...
Pnömotoraks olmadığından emin olmak için göğüs röntgeni çekelim. Сделаем снимок грудной клетки, чтобы исключить пневмоторакс.
Yine beni bekleyen bir SWAT ekibi olmadığından emin olmak için etrafı kolaçan etmem gerekti. Haklısın. Я осматривался, мне надо было удостовериться, что поблизости нет спецназа который меня поджидает.
Daha yakın bir kapı olmadığından emin misin? Ты уверен, что нет двери поближе?
Ve bir kaç şikâyet aldık, Emin olmak üzülmekten daha iyidir. И к нам поступило несколько жалоб, так что лучше перестраховаться.
Yeniden saldırının söz konusu olmadığından emin olmaya çalışıyorum. Я всего лишь стараюсь не допустить повторного удара.
Emin olmak için, bugün de yediden sayılıyor, değil mi? Чисто уточнить, сегодняшний день считается одним из семи, да?
Ameliyat sonrası ekoyu kontrol et ve kalıntı sarkma olmadığından emin ol. Проверь его послеоперационное эхо и убедись, что нет остаточного выпадения.
Berbat birşey ama, öldüğünden emin olmak için.... kitabı açıp bakmak zorundasındır. Будет очень мерзко, но придётся посмотреть, убедиться, что он мёртв.
Sophie, bunun umurunda olmadığından emin misin? Evet. Софи, ты уверена, что тебе всё равно?
Emin olmak için otopsi raporunu beklemek zorundayız, ama evet. Возможно, но придется подождать результатов вскрытия. Тогда все прояснится.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.