Sentence examples of "убедиться" in Russian

<>
Мы хотим убедиться, что Скандер с вами будет в безопасности. Evinize gelmesi Skander için güvenli olacak mı, buna emin olmalıyız.
Нужно убедиться, что каждый отдел доволен. Bütün bölümlerin benden memnun olduğundan emin olmalıyım.
Хотела убедиться, что эти животные прибрались. Bu hayvanların sifonu çektiğinden emin olmam lazımdı.
Можешь забрать к себе Ники и убедиться, что она доберется в школу завтра? Lütfen, lütfen. - Gece Nicky'yi alıp, okula gittiğine emin olabilir misin?
Похоже, просто вывих лодыжки, но мы сделаем рентген, чтобы убедиться. Muhtemelen sadece bir bilek burkulması ama emin olmak için bir kaç ultrason çekeceğiz.
Убедиться, что они голосуют за Клена. Или не голосуют вовсе. Ya Klenha için oy verdiklerinden emin ol ya da hiç vermediklerinden.
Аннабет, ты должна убедиться, что тот, кто живет в этом трейлере проголосует за Левона. Ve Annabeth, senden gidip o karavanda her kim yaşıyorsa, Lavon'a oy vereceğinden emin olmanı istiyorum.
Я должен это почувствовать, должен полностью убедиться. Bunun için sezgilerime bakmalı ve tam emin olmalıyım.
Ну, может я просто проверю, чтобы убедиться. Emin olmak için, bir kontrol etsem iyi olur.
Хотите сканер что бы убедиться. Emin olmak için tarayıcını kullan.
Чтобы убедиться, может, стоит отрезать ему палец и посмотреть, отрастет ли он. Sadece emin olmak için, belki de Parmaklarından birini keselim, Bakalım geri büyüyecek mi?
Ривьера хотят убедиться, что обе семьи имеют общие интересы. Rivera ailesi her iki tarafında anlaşmaya vardığından emin olmak istiyor.
Мэтт остался с ним. чтобы убедиться, что он держит все свои охотничьи штуки под контролем. Matt evde onunla birlikte kalıyor şimdi bütün o avcı olaylarını kontrol altında tuttuğundan emin olmak için.
Это означает убедиться, что они полностью понимают на что способны. Bu bazen onlara tam olarak neye sahip olduklarını anlamalarını sağlamak oluyordu.
Если позволите, я бы хотел убедиться, что мэр в данный момент не занят. Eğer bana bir dakika verirseniz sayın başkanın bir işin tam ortasında olmadığından emin olmak isterim.
Нужно посмотреть лично, убедиться, что факты верны. İlk elden görmek, gerçeklerimizin doğruluğundan emin olmak istedi.
Тео хотел убедиться, что никто не помешает ему убить меня. Theo, onun beni öldürmesini engelleyecek kimsenin olmayacağından emin olmak istedi.
Хочу убедиться, что охрана не халтурит. Herhangi bir ayrıntıyı atlamadıklarına emin olmak istiyorum.
Хочу убедиться, что нет ничего хирургического. Cerrahi bir şey olmadığından emin olmak istedim.
Может нанять детектива, чтобы убедиться, что она в порядке? Bir dedektif tutup gerçekten güvende olup olmadığını öğrenme zamanı gelmiş olabilir.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.