Sentence examples of "ortasında" in Turkish with translation "посреди"

<>
Bir adam güzergâhın tam ortasında pipo içiyor. Человек курит трубку прямо посреди посадочной полосы.
Ve onu yolun ortasında yere uzanıp mı arıyordun? Так вы искали его, лежа посреди дороги?
Şey çatlak olan ben değilim, bağırıp, çığlık atsam bile salonun ortasında. Конечно, я не сумасшедшая, хоть и ору и воплю посреди гостиной.
Ben. Bana burada ne aradığını anlat bakalım, Ormanın ortasında yalnız başına. Может расскажешь, Бен, что ты делаешь один, посреди джунглей?
İhtiyacımız olan son şey, ameliyatın ortasında Kızıl Deniz gibi ortadan ikiye ayrılması. Не хватало ещё, чтобы посреди операции столы разошлись, как Красное море.
Biliyorum. Yalnız, yüzünün ortasında kaşın varmış gibi gösteriyor da. Просто они у тебя выглядят, как бровь посреди лица.
Gideon, bir numaralı müşterin büyük bir krizin ortasında. Гидеон, твой клиент номер один посреди серьёзного кризиса.
Akşam yemeğinin ortasında buraya gelmem Yeni Christine'nin pek hoşuna gitmedi. Новая Кристин не очень обрадовалась когда я ушёл посреди ужина.
Oğlum bir savaş bölgesinin ortasında yaşıyor. Мой сын живет посреди зоны боев.
Geçen sefer de yolun ortasında bir domuz vardı. В прошлый раз это была свинья посреди дороги.
Gün ortasında dükkân niye kapalı? Почему магазин закрыт посреди дня?
Günün ortasında evde ne işi vardı? Что он делал дома посреди дня?
saatten az zaman olmuş ve vardiyasının ortasında işi bırakıyor. Прошло меньше суток. Она сбегает с работы посреди смены?
Akşam yemeğinin ortasında kaltak birden ayağa kalktı ve kocasını bıçakladı. Посреди ужина, Сука вскакивает и кромсает своего мужа ножом.
Belli ki ayı, terbiyecisi Jasper Zane'e dün gecenin ortasında saldırmış. Медведь предположительно напал на своего дрессировщика Джаспера Зейна посреди прошлой ночи.
Yalnızca gidip nehirden biraz su alcaktık ki, bir arazinin ortasında bu küçük kulubeyi bulduk. Мы собирались пойти к речке, чтобы набрать воды, и нашли сарай посреди поля.
Kafeterya ortasında çıplak kişinin soyunması ve kendi başlarına yemek yapmaları gibi. Это как раздеть кого-то посреди кафе и отправить в одиночку обедать.
Ama bir şekilde, şimdi daha az alanım var çünkü dairemin ortasında kocaman bi duvar var. И сейчас каким-то образом у меня стало меньше пространства Из-за огромной гребаной стены посреди моей квартиры.
Bu tıbbi soykırımın tam ortasında, şehirdeki en şanslı emlak satıcısı olduklarını söyleyin. что посреди этого медицинского холокоста они - самые удачливые продавцы недвижимости в городе.
Okyanusun ortasında cereyan eden korkunç şeylerle ilgili bütün hikâyeleri, kitapları ve filmleri bir düşünsene. Подумай обо всех фильмах, книгах и историях об ужасных вещах которые произошли посреди океана.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.