Sentence examples of "söz vermeni" in Turkish

<>
Selam, tatlım. Baksana, birşey için bana söz vermeni istiyorum. Эй, привет, слушай, ты можешь мне пообещать кое-что?
Bana söz vermeni istiyorum, Spence. Спенс, пообещай мне вот что.
Bana söz vermeni istiyorum Erik. Дай мне слово, Эрик.
Cevabım hayır ve tam da şuan sana söylediklerimi kimseye anlatmayacağına söz vermeni istiyorum. Я против. И ты должен мне обещать, что никому не расскажешь правду.
Pekala. Eğer bunu yaparsam, Senden bütün bu saçmalıkları keseceğine dair bana söz vermeni istiyorum. Ладно, если я это сделаю, обещай, что ты завяжешь с этим дерьмом:
Bart, Pazar okulunda dikkatli olacağına dair söz vermeni istiyorum. Барт, пообещай, что не забудешь посетить воскресную школу.
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm. Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Bebeği vermeni istemiyor mu? - Evet. Он хочет, чтобы ты оставила ребёнка?
Bayan Carmen, bu konuda söz sahibi olmam gerektiğini düşünmüyor musunuz? Донья Кармен, думаете, я ничего в этом не понимаю?
Belki cevap vermeni beklememeliyim. Я не прошу отвечать.
Çılgın bir avcı değilimdir, söz veriyorum, bu sadece... Я не сумасшедший навязчивый ухажер, честное слово, просто...
Peki öyleyse neden bana poz vermeni isteyeyim? Тогда зачем, чтобы вы мне позировали?
Söz veriyorum. Buradan çıkabilmen için, elimden gelen her şeyi yapacağım. Я обещаю, мы сделаем все возможное, чтобы выбраться отсюда.
Dinle, tüm dikkatini vermeni istiyorum. Слушай. Мне нужно всё твоё внимание.
Bir de çocuğa söz verdim. Я дал обещание тому мальчику.
Şimdi sana, mesafeni koruman ve işimizi yapmamıza izin vermeni gerektiğini söylemeliyim. Я обязан просить тебя держаться подальше и дать нам делать нашу работу.
Yarın dinleneceğime söz verdim de. Просто я обещала отдыхать завтра.
Bu sarışın adama, benimle evlenmesi için izin vermeni istiyorum. Хочу, чтобы ты разрешил этому блондину на мне жениться.
Ezra bu konunun kapanacağına söz vermişti. Эзра обещал, что это исчезнет.
Bu yüzden bana umut vermeni istiyorum. Поэтому ты должен дать мне надежду.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.