Sentence examples of "süre" in Turkish with translation "время"

<>
O süre içinde adı dâhil kendine dair her şeyi unutmuş. За это время она забыла все, даже собственное имя.
Bir süre sonra, o duvarlar adama fısıldamaya başlıyor asla oradan çıkamayacağını söylüyor. Спустя время начинают тебе стены шептать, мол, не выйдешь ты отсюда.
Bazılarınızı uzun süre sonra ilk defa görüyorum. Многих первый раз за уже долгое время.
Uzun bir süre böyle kalmayı planlıyorum. Я планирую оставаться таким долгое время.
Josie Zumwalt'ın saatlik süresi varsa eğer şu an süre doldu. Если у Джози Зумвальт оставалось всего часов, время вышло.
Aki vilayetini bir süre Fukushima Masanori tarafından yönetmiştir. Некоторое время областью Аки управлял Фукусима Масанори.
Kod adı. Felâketten kısa süre sonra ondan bir dizi koordinat aldık. Через некоторое время после катастрофы, мы получили от него координаты.
Oxford'da kaldığınız süre içindeki çalışma programızın bir kopyasını ihtiyacım olacak. Мне нужна копия вашего расписания на время пребывания в Оксфорде.
Uzunca bir süre, sen olduğunu sandım. Долгое время я думала это был ты.
Sarah Jane uzakta olduğu süre boyunca beni kapattı. Сара Джейн отключила меня на время своего отсутствия.
Bu fotoğraf cinayetten ne kadar süre sonra çekilmiş. Через какое время после убийства сделано это фото?
Çok dokunaklı bir tablo ama süre doldu. Это очень трогательно, но время вышло.
Dostum, tüm bu süre boyunca, bilgisayar oyunu oynayıp içiyor muydun? Чувак, все это время, ты игрался в игрушки и выпивал?
Pekala tüm bu süre içerisinde bir b planım vardı - Ve şimdi meydana çıkıyor, gerçekleşiyor. Так, у меня всё это время был запасной план и всё получается, всё закрутилось.
Ve tüm bu başımın belası süre boyunca telefonumda ondaydı. И мой телефон был у него всё это время.
Bir buçuk yüzyıl uzak kalmak için çok uzun bir süre. Полтора века, это долгое время, чтобы быть далеко.
Bu süre boyunca Juno'dan sadece üçkere birinci sınıf D-90 rica hakkınız var. во время которых вам положено только три вмешательства Джуно Д-90 первого класса.
Kısa bir süre sonra, virüsler proteinler ve RNA parçalarına ayrıştırıldılar. Спустя короткое время этот вирус был разделён на белковую и РНК-составляющую.
Çok etkili ilaçlar var ve insanlar uzun süre yaşıyor. Так много хороших лекарств и люди живут долгое время.
Üç yılımı Trill üyesi olarak geçirdim ve tüm o süre boyunca tesisten neredeyse hiç ayrılmadım. Я провела три года как посвященный и за все это время едва ли покидала здание.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.