Sentence examples of "sığınacak yeri" in Turkish

<>
Twitter ve birçok haber basınında ölü sayısına karşı tepkiler yer aldı, fakat hâlen çoğunun sığınacak yeri olmadığından dolayı öldüğü gerçeği vurgulanmadı. По данным сайта Национального управления чрезвычайными происшествиями Индии (National Нdisaster Management Authority), страна все чаще переживает интенсивные периоды аномальной жары из - за глобального изменений климата.
Sığınacak yeri olmayanlar için yükselen sıcaklıklar tam bir işkenceydi. Те, у кого не нашлось укрытия, пострадали больше всего.
Lonely Planet, için Avrupa'nın en iyi tatil yeri arasında gösterdiği Porto şehri için: "Portekiz'in kuzeyinde, canlı bir sanat başkenti ve bütçeye uygun bir tatil yeri olarak yükselmekte" diye yazıyor. Названный одним из топ европейских туристических направлений в рейтинге Lonely Planet, согласно путеводителю, город Порто на севере Португалии "появился как столица изобразительных искусств, о котором по праву говорят как о направлении огромного значения".
Sığınacak bir yer biliyor musun? Не знаешь где можно укрыться?
Buluşacağımız yeri biliyor musun? Знаете, где встречаемся?
Brick, sığınacak bir yer bul. Bu rüzgârın olmadığı herhangi bir yer. Брик, найди убежище, что угодно, лишь бы без ветра.
Mükemmel bir saklanma yeri. Лучшее место для укрытия.
Sığınacak yeriniz var mı? Вам есть где укрыться?
Brewster'ın ev adresi, telefon numaraları ve iş yeri adresi lazım olacak. Нам нужны домашний адрес Брюстера, номера телефонов, место работы. Конечно.
Onun bulunduğu yeri bulmak zorundayız. Нам нужно найти его место.
Masada bir yeri hak ediyor. Он заслуживает место за столом.
Ölümcül bir ruhun ölüler diyarında yeri yoktur. Смертной душе не место в мире мертвых.
Eğer nerede olduğunu bilseydik, katilin yeri hakkında bize yardım edebilirdi. Если мы вычислим место, это поможет нам найти и убийцу.
Buluşma yeri kesinlikle burasıydı. Это определенно место встречи.
Bu yeri seveceksin, Johnny. Тебе здесь понравится, Джонни.
Donmuş bir gölün ortasında olan bu yeri seviyorum. Мне нравится это место прямо посреди замерзшего озера.
Tüm yeri iyice eritecek, aletleri yok edecektir. Это расплавит здесь всё, уничтожит это оборудование.
Neden yeri belli etmesi için bir X koyamamışlar ki? И почему они не могли просто отметить место крестиком?
Yani, Rice'ın dostunuz olduğunu biliyorum, ama o yeri çok çalışarak elde ettim. Я понимаю, Райс твой приятель, но я заслужил это место своим трудом.
Geçenlerde Valentino'nun olan şu şahane yeri, yeri satın aldığını biliyorsun. Недавно она купила тот громадный дом, в котором жил Валентино.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.