Sentence examples of "sıkışıp kalmış" in Turkish

<>
Her birimizin hafızası onun beyninde sıkışıp kalmış olabilir. В её голове может быть вся наша память.
Kalp krizi geçiren bir kurbanı taşıyan ambulans Donner caddesinde sıkışıp kalmış. Скорая застряла в пробке на Доннер Авеню с жертвой сердечного приступа.
Kısır döngüde sıkışıp kalmış. Ходите по замкнутому кругу.
Her şeye rağmen, Toby ve Oz yolun bir kenarında bir yerde sıkışıp kalmış olabilirler. Знаешь, насколько нам известно, Тоби и Оз могли застрять где-нибудь на обочине дороги.
Okyanusun ortasında, internetsiz sıkışıp kalmış azgın denizciler. Изголодавшиеся моряки, застрявшие посреди океана без вай-фая.
Burada sıkışıp kalmış olmaktan nefret ediyorum. Я не хотел бы застрять здесь.
Karina, barda sıkışıp kalmış olacak. Bu da bize sıvışma imkanı tanıyacak. Карине придется торчать в баре, и у нас будет время ускользнуть.
Emniyet kemerine sıkışıp kalmış gibi görünüyor. Похоже, что фиксатор ремня застрял.
Bu boyutta sıkışıp kalmış başıboş ruh... Блуждающий дух, узник этого мира.
Seninle sıkışıp kalmış falan değilim, Cate. Я не застрял с тобой, Кейт.
Yaşam tarzları özgün kalmış ve geleneksel giysileri ile aksesuarları, her fotoğrafçı ve tasarımcının ilgisini çekecek türden. Их образ жизни остается уникальным, а их традиционные одежды и украшения являются предметом восхищения любого фотографа и дизайнера.
Hayır, iş yerinde sıkışıp kaldım. Нет, я застряла на работе.
Mike'la Lucy yüzeyin yaklaşık km altında kalmış durumdalar. На почти полукилометровой глубине остались Майк и Люси.
Kız balkonda sıkışıp kaldı. Девушка застряла на балконе.
Bak. Biraz peynir kalmış. Даже немного сыра осталось.
Ayrıca, otobüste veya metronun altında sıkışıp kaldım. А ещё застряла в автобусе или под метро.
Birşeyler kalmış olduğunu mu düşünüyorsun? Думаешь, что нибудь осталось?
Burada sıkışıp kaldık, D! Мы заперты здесь, Ди.
Sistemin bütünüyle çökmesine sadece birkaç ay kalmış durumda. Системе осталось всего несколько месяцев до полного отказа.
Ama bir yerde sıkışıp kalan tek kişi o değil. Но она не единственная, кто оказался в ловушке.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.