Sentence examples of "sanıyordum" in Turkish

<>
Ben de buradaki herkes bunu anlamıştır sanıyordum. Я думал что все здесь поняли это.
Niye? Jenny ve Paul ayrıldı sanıyordum. Я думала, Дженни и Пол расстались.
Bizi etkilemelerine izin vermeyeceğiz diye anlaştık sanıyordum. - Öyle zaten. Мы же вроде согласились, что не будем об этом думать.
Çok uçmuştum ve senin, ve senin dekan olduğunu sanıyordum. Я так обкурился, что подумал, что ты декан.
Kader'in zaten gittiği yerlere ait bir haritası olduğunu sanıyordum. Я думал, что у Судьбы есть такая карта.
Ben en fazla bir saat dayanır sanıyordum. Я думала, он протянет максимум час.
Ama dikkatimizi kendimize ve Sevgililer Günü'ne vermemizi istiyordun sanıyordum. - Ne?! Но ты же вроде и хотел, чтобы мы сосредоточились на своих чувствах.
Bir saat önceye kadar, bugünü pazar sanıyordum. Проснулся час назад, думал, сегодня воскресенье.
Ben de burayı elektronik alet geri dönüşüm merkezi sanıyordum. А я-то думала, тут центр утилизации электронных устройств.
Shirazi, Daha farklı bir şeye söz verdiğini sanıyordum. Ширази, я думал, ты обещал что-то другое.
Buraya sadece birkaç haftalığına veya bir aylığına falan geldiğimi sanıyordum. Я думала, что поживу здесь пару недель или месяцев.
Öyle mi? Siz mühendislerin, yaptığınız işte övgü almayı sevdiğinizi sanıyordum. А я думал, вы, инженеры, любите хвастаться своей работой.
Bu konuda babamla aranızda bir tür anlaşma olduğunu sanıyordum. Я думала вы с папой договорились на этот счёт.
O bölümün hep yan taraftaki bara ait olduğunu sanıyordum. Я всегда думал, что это собственность соседнего бара.
Ama Doktor, hastaya el vereceğimizi sanıyordum. -El demişken hemşire... Но, доктор, я думала, что рука нужна пациенту.
Ben senin ismini Carl sanıyordum. Я думал тебя зовут Карл.
O zamana kadar bizim daire biter, biz de taşınmış oluruz sanıyordum. Я думала, к этому времени мы уже съедем на нашу квартиру.
Eve gidip, "Hot in Cleveland" seyredeceklerini sanıyordum. Я думал, они поехали домой смотреть Жару в Кливленде.
Ben senin en iyi arkadaşının Chandler olduğunu sanıyordum. Я думала, что Чендлер твой лучший друг.
Bana emir verenin Bay Carson olduğunu sanıyordum. Я думал, что подчиняюсь мистеру Карсону.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.