Sentence examples of "taşımak" in Turkish

<>
Çantayla pedal çevirmek sırtında sanki bir fil taşımak gibi bir şeydir. Крутить педали с сумкой, это как нести слона на спине.
Kutsal şehirde silah taşımak da yasaktır. В священном городе запрещено носить оружие.
Sizi, programımı sizinle birlikte Miami'ye yeni araştırma merkezinize taşımak istediğimi söylemek için çağırdım. Я хочу попросить вас взять мою программу с собой. В ваш новый исследовательский центр.
Cam pipo taşımak yasa dışı değil. Закон не запрещает иметь стеклянную трубку.
Bu adamların çaldığı hapların miktarına bakarsak muhtemelen onları taşımak için yardım alıyorlar. Судя по тому количеству таблеток, им кто-то должен помогать в перевозке.
Son aylarda bir yunus balığını taşımak veya barındırmak için nerede ne tür malzeme satıldığını öğrenmeliyim. Хочу отследить продажи оборудования, за последние пару месяцев, для перевозки или размещения дельфинов.
Kusura bakmayın ama birisinin kişisel eşyalarını yeni evine taşımak için, çalışma saatimizi mi kısacağız? Извините, но в рабочее время мы переносим чьи-то личные вещи в их новую квартиру.
Mutlaka sizin kutuları taşımak ya da ağır ekipmanlar için bir işiniz vardır, sanırım? У вас наверное найдется работа, например, переносить коробки или передвигать тяжелое оборудование?
Yapmayın! Bir ışığı taşımak için iki adam mı icap ediyor? Ну же, неужели нужны два человека, чтобы тащить прожектор?
Katil Marta'nın cesedini taşımak için yün çuval kullanmıştı. Убийца использовал джутовый мешок для транспортировки тела Марты.
Bu ağır metal kutuları taşımak için yeterince güçlüyüm. У меня достаточно силы, чтобы нести эти тяжелые металлические ящики.
Virüsler, enfekte ettikleri hücrelerin içine genomlarını verimli şekilde taşımak için özelleşmiş moleküler mekanizmalar evrimleştirmiştir. Вирусы разработали специализированные молекулярные механизмы для эффективного транспорта своих геномов внутри клеток, которые они заражают.
Bu pastayı taşımak için uygun bir zaman değilmiş. Не самое удачное время, чтобы нести торт.
Kılıç taşımak ve hatta İskoçça konuşmak bile yasaklandı. Они запретили носить мечи и даже гэльский язык.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.