Sentence examples of "tamam" in Turkish with translation "ясно"

<>
Ben bir işi yarım yamalak yapmam tamam mı? Я не делаю дело на половину, ясно?
Pekâlâ, orada öylece oturup içerek şeytanlarını def edemezsin, tamam mı? Ок, нельзя просто сидеть на стуле и поить своих демонов. Ясно?
İsim istedin, ben de verdim, tamam mı? Вы хотели имена - я их дал, ясно?
Eğer ateş etmeniz gerekirse bacaklarına ateş edin, tamam mı? А если придётся стрелять, стреляем в ноги, ясно?
İzin ver söyleyeyim, bütün gece çanta yarı yarıyaydı, tamam mı? Позволь рассказать тебе: ты весь вечер была под кайфом, ясно?
Adım Tim, tamam mı, Hector değil! Меня зовут Тим, ясно? Не Гектор.
Tamam, dinle. Herkesi ve çocuklarımı al ve tarlada saklanacak bir yer bul. Слушай, возьми моих детей и всех, спрячьтесь в полях, ясно?
Tamam, Interpol o kadar kötü değil, ama düpedüz aptal. Ясно, значит, Интерпол - не зло. Они просто глупые.
Ben böyle şeyler söyleyen biri değilim, tamam mı? Эй, я не говорил ничего такого, ясно?
Bu arada o tavşan olayı sene önce falandı, tamam mı? Между прочим, фокус с кроликом был лет назад, ясно?
Adam çok tuhaf davranıyordu, tamam mı? парень ведёт себя очень странно, ясно?
Tim beni dinle. Eğer şikayet etmeyi sürdürürsen eve geri götürürüz seni, tamam mı? Слушай, Тим, будешь жаловаться, высажу твою задницу у дома, ясно?
Evet, ama bir şey yapmadık tamam mı? Да, но ничего не было, ясно?
Godzillacılık oynamanın zamanı değil, tamam mı? Сейчас не время изображать Годзиллу, ясно?
Bu beş yıl hayatımın baharındayken göründüğü kadar kısa değil, tamam mı? А это очень долгие лет в плане моего личного роста, ясно?
Hayır, hayır, hayır, endişeli değilim tamam mı? Нет, нет, нет. Я не беспокоюсь, ясно?
Ve şunu bil, ben işimin arkasına sığınmıyorum, tamam mı? И знаешь что? Я не прячусь за работу, ясно?
Ama bazı şeyleri öylece söylememelisin, tamam mı? Но кое-какие вещи повторять не надо, ясно?
Antonio ofisteki hassas bir konuydu, tamam mı? Антонио был щекотливой темой в офисе, ясно?
Bak Brody, bunun gerçekten seninle alakası yok, tamam mı? Послушай, Броуди, дело правда не в тебе, ясно?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.