Sentence examples of "toplumun" in Turkish

<>
Kişinin ödevi, toplumun kurallarına körü körüne bağlanmak değildir yüce olanı sezmek, güzel olana değer vermektir. Долг заключается в том, чтобы чувствовать великое, боготворить красоту, а не принимать условности общества.
Ermeni Soykırımı'ndan sağ kalanlar ve neslinden gelenler, kuşaktan kuşağa uluslararası toplumun gerçeği tanıması için seferberlik içindeler. Поколение за поколением пережившие геноцид армяне и их потомки проводили международную кампанию, цель которой - признание самого факта геноцида.
"Jotun" ana kavramın bir öngörüsü olan, vahiysel bir olaydan sonra toplumun yıkıldığı ve çöktüğü bir yerdir. Песня "Jotun" квинтэссенция концепции альбома, в которой общество разрушено и покинуто после апокалиптического события.
Akıllı olanlar ise toplumun, haz kaynağı olarak sekse fazla değer biçtiğini uzun zaman önce anladı. Благоразумные же давно поняли, что секс, как источник удовольствия, в нашем обществе переоценен.
Bu konuşmanın üzerine uluslararası toplumun kafasında tek soru var: После его речи мировое сообщество задаёт себе один вопрос:
Bu bizim değil, toplumun suçu. Это преступления общества, не наши.
Rus milletvekili Dmitry Gudkov ("Adil Rusya" partisi), düşünceli bir Facebook gönderisi yayınladı, metinde gösterinin doğallığı, toplumun tepkisi ve bunların gelecekteki Rus protestoları ve Rus devleti üzerine neler belirtebileceğine dair düşünceleri yer aldı: Российский парламентарий Дмитрий Гудков опубликовал в Facebook запись, в которой высказался о сути акции, реакции общества на нее и ее значении для государства и грядущих протестов.
Victoria gölündeki bir grup genç insanın hayatını kaybettiği toplumun şoka uğradığı yıkıcı saldırıyı kim unutabilir ki. Кто сможет забыть ужасные события на озере Виктория, общество было шокировано количеством смертей молодых людей?
"Feminizm, itici kadınların toplumun geneline daha kolay erişebilmeleri için oluşturulmuştur." Феминизм придумали для того, чтобы непривлекательные женщины не оказывались на задворках общества.
Toplumun görevi ise, bu tehlikeli güçleri bastırıp kontrol etmekti. И работа общества - подавлять и контролировать эти опасные силы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.