Sentence examples of "tv programına" in Turkish

<>
Hoogendijk 12 yaşında "Geef Nooit Op" adlı bir TV programına çıktı. В футбол попала в возрасте 12 лет, приняв участие в телешоу "Geef Nooit Op" ().
1991 yılında henüz 13 yaşındayken, "Lilla Sportspegeln" isimli bir TV programına fon müziği olarak "Du Kan Alltid Bli Nummer Ett" (Sen Her Zaman Bir Numara Olabilirsin) isimli şarkıyı hazırladı ve yine o yıl başka bir programda yine kendi yazdığı "Söndagsöppet" isimli parçayı seslendirdi. В 1991 году, в возрасте 12 лет Робин записала песню "Du kan alltid bli nummer ett" ("Ты всегда можешь быть номером один"), ставшую темой шведского телешоу Lilla Sportspegeln. Она исполнила свою первую самостоятельно написанную песню на другом телевизионном шоу, Sondagsoppet.
Meclis üyemizin programına sıkıştırabilir miyim, bakacağım. Я попробую найти место в расписании советника.
Tanık koruma programına alınmam gerek benim. Я подпадаю под программу защиты свидетелей.
Ronald Reagan, şu ana kadar devreye sokulmuş her insan hakları programına saldırdı veya tasfiye etti.. Рональд Рейган нападает и закрывает почти все программы в поддержку гражданских прав! Да! Верно!
Seni ESL programına yazdıracağım bir de. А также запишу тебя на курсы.
Deeks bir eğitmenlik programına yazıldı. Дикс подписался на программу наставников.
Huck, önümüzdeki saat için First Lady'nin programına ihtiyacım var. Хак, мне нужно расписание первой леди на ближайшие часов.
Vekil programına itiraz etmem için mükemmel bir örnek. Вот именно поэтому я возражаю против этой программы.
Onu rehabilitasyon programına ikna etmeye çalış. Попробуй уговорить её пройти программу реабилитации.
"Marisa Ventura hiçbir zaman hiçbir yöneticilik programına başvurmadı." "Мариса Вентура не подавала заявления на программу менеджера".
Amiral Graham deneme programına dahil etti. Адмирал Грэм учредил новую испытательную программу.
Tahminimce daha önce bir saptırma programına dahil olmamışsın. Видимо, Вы не слышали о специальной программе.
Paralel nükleer programına dair objektif kanıt bulmak için buradayım. Я прилетел найти объективные доказательства о параллельной ядерной программе.
Yapması gereken her şeyi hafta sonu programına yaz. Поставь их в его расписание на эти выходные.
Yapma, K. Warren, gerçek af programına bir bak. Бросьте, К. Уоррен, взгляните на реальную программу амнистии.
Doktoru, bir bağımlılık tedavi programına girmesini önerdi. Её доктор предложил пройти программу от избавления зависимости.
Yapılan inceleme programına bakıyordum. Я просмотрел расписание обследования.
Güncel ders programına bakabilir miyim? Можно посмотреть расписание ваших занятий?
Onların programına çıkmak zorunda değilsin. Необязательно идти на их шоу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.