Sentence examples of "usandım artık" in Turkish

<>
Verdiğin sözleri tutmamandan bıktım usandım artık. Я устала от твоих нарушенных обещаний.
Bu zombi romanı saçmalığından bıktım usandım artık. Я уже устал от этого зомби бреда.
Böyle yaşamaktan usandım artık. Я устала так жить.
Doğru düzgün bir hayatının olmaması ve bizim hayatlarımızı da sikmenden bıktım usandım artık. Меня так достало, что ты появляешься из ниоткуда и выносишь нам жизнь.
Bu lanet olası oyundan bıktım usandım artık. Я просто устал от этой гребаной игры...
Sana laf anlatmaktan usandım artık! Мне надоело говорить с тобой!
Beni korumandan bıktım usandım artık! Я устала от твоей защиты!
Popüler kültür yeni bir film oynamaya başladığında yıldızların duruşlarını ve giyimlerini taklit etmeye dayanırdı. Ama şimdilerde Bengalli sinemaseverler artık salonları doldurmuyor ve ülkenin cinema salonları birer birer kapanıyor ve yerlerine alışveriş merkezleri dikiliyor. Но сейчас бенгальцы, которые так любят кино, больше не ходят в кинотеатры, те закрываются один за одним, а на их месте строятся новые торговые центры.
"Beklemekten usandım". oldu. "Я уже устала ждать".
Artık salonlarda ailemizle birlikte film izlemiyoruz. Сейчас мы с семьёй больше не ходим в кино.
İnsanların kalplerini kazanmaya çalışmaktan usandım. Мне надоело завоевывать сердца людей.
Valérie artık sürekli aynı göçmenlik karşıtı söylemin kullanılmasına şaşırmıyor. Tartışmayı genişletmek için bloğunda bir okuma listesi tavsiye ediyor: В своем блоге Valerie пишет, что ее больше не удивляет повторение старых антииммиграционных доводов, и советует ознакомиться с несколькими книгами, чтобы понять более широкий контекст проблемы:
Bir başarısızlık gibi hissetmekten bıkıp usandım. Я так устала чувствовать себя неудачницей.
Ama şu an, artık makul bir seçeneğin kalmadığını fark ettim. Но сейчас я понял, что у меня больше нет вариантов.
Bu kadar çok sır saklamaktan usandım. я просто устала хранить столько секретов.
Artık ne önemi var Milo? Да какая теперь уже разница?
İstirahat etmekten bıkıp usandım. Я уже устал отдыхать.
Artık bizimle mi kalacak? Он теперь останется здесь?
Telefon için beklemekten usandım. Я устал ждать телефон.
Tamam, ama Peter'in fikrini değiştirmek için artık çok geç. Хорошо, но уже слишком поздно влиять на решение Питера.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.