Sentence examples of "uygun bir" in Turkish

<>
Lonely Planet, için Avrupa'nın en iyi tatil yeri arasında gösterdiği Porto şehri için: "Portekiz'in kuzeyinde, canlı bir sanat başkenti ve bütçeye uygun bir tatil yeri olarak yükselmekte" diye yazıyor. Названный одним из топ европейских туристических направлений в рейтинге Lonely Planet, согласно путеводителю, город Порто на севере Португалии "появился как столица изобразительных искусств, о котором по праву говорят как о направлении огромного значения".
Senin statüne daha uygun bir yere. Нужно что-то более подходящее твоему статусу.
Programa uygun bir şekilde ilerliyoruz. Yakında eve döneceğimizi umuyoruz. Мы движемся по графику и надеемся скоро быть дома.
Kıyafetime uygun bir ayakkabı arıyorum. Просто выбираю туфли к костюму.
Tamam, internet randevuları için uygun bir aday olmayabilirsin. Так может ты просто не идеальный кандидат для интернет-знакомств.
Bak canım, hiç uygun bir zaman değil. Послушай, милый, это не лучший момент.
İnsan tuvaleti uygun bir anlaşma olur muydu? Может, человеческий туалет будет отличной заменой?
Karaciğer nakli için uygun bir aday mı? Она является пригодным кандидатом для новой печени?
Duşlar ve tuvaletler uygun bir şekilde, yandaki erkek barınağında. Душевые и унитазы удобно расположены в мужском крыле дверью дальше.
Sahip olduğumuz şey öyle özeldi ki, bence uygun bir vedayı hakediyor. Между нами было нечто особенное. Я думаю, это заслуживает достойного прощания.
Aslında güney kanadında bana daha uygun bir lojmanları var ama ben burada kalmayı tercih ediyorum. На южной стороне здания для меня есть помещения получше, но нам здесь больше нравится.
Yargılanan savaş suçlularını aklamak için kendi çıkarlarına uygun bir neden mi arıyorsun? Вы правда считаете, что нужна веская причина для обвинения военных преступников?
böyle şakalar için uygun bir zaman değil. Виконт, сейчас не время для шуток.
Rahibe Teresa, bana uygun bir arkadaşın var mı? Мать Тереза, у тебя нет для меня друга?
Teğmenin büyü ile gelmek için uygun bir yol bulduğunu sandım. Я думал, лейтенант продумала путь отступления соответствующий этому заклятию.
Ben de onun yokluğundan istifade nikahları için listelerinden uygun bir hediye seçiyordum. Я воспользовался его отлучкой, чтобы выбрать подходящий подарок для их регистрации.
Askerî mahkemeye çıkmak için hiç uygun bir zaman değil. Да уж, не лучшее время для военного суда.
Bu benim için uygun bir konum anlaşılan. Это, очевидно, моя писательская ниша.
Sana söyledim, bu Axel için uygun bir fiyat. Я говорила тебе, это хорошая цена для Акселя.
Ve uygun bir elbise al. И купи себе нормальный костюм.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.