Sentence examples of "uyuşturucu satıcısı" in Turkish

<>
Yakuza patronundan para saklayan bildiğim bir uyuşturucu satıcısı var. Я знаю одного торговца, он работает с якудза.
İhtiyar bir Fransız-Vietnamlı uyuşturucu satıcısı bir baş belası. Он стареющий франко-вьетнамский торговец наркотиками, пуп земли.
Tommy Campolongo isimli bir uyuşturucu satıcısı orada çalışıyor. Торговец наркотиками по имени Томми Камполонго работает там.
Montreal'li bir uyuşturucu satıcısı. Он дилер из Монреаля.
Malcolm Nix adında düşük düzeyli bir uyuşturucu satıcısı. Какой-то наркодилер низкого уровня по имени Малком Никс.
O Okulda Bir Uyuşturucu Satıcısı Var. Bu Onun İşi Olmalı.. В той школе есть торговец наркотиками и его надо найти.
Sıradan bir uyuşturucu satıcısı olmaktan çok memnunken bunu bulduğumuzda altına yapacaktı neredeyse. Он был счастлив просто доставить наркотики. Он перепугался, когда нашёл это.
Alt tarafı uyuşturucu satıcısı. Это просто торговец наркотиками.
Söylene göre, Dorfman tanığın adını uyuşturucu satıcısı olan müvekkiline vermiş, o da kızı öldürtmüş. Предположительно, Дорфман сообщил ее имя своему клиенту, торговцу наркотиками, который затем ее убил.
Tüm Meksikalılar da uyuşturucu satıcısı değildir. Не все мексиканцы - торговцы наркотиков.
Adam bir uyuşturucu satıcısı. И этот парень наркоторговец.
İkinci bir şans verilen uyuşturucu satıcısı. Наркодилер, которому дали второй шанс.
Bak, bize bir uyuşturucu satıcısı ismi ver. Слушай, просто дай нам имя одного наркодилера.
Uyuşturucu satıcısı, katil, çöp herifin teki. Он наркодилер, убийца, он кусок мусора.
O uyuşturucu satıcısı Damon. Твои глаза. Торговец наркотиками...
Bu adam uyuşturucu satıcısı! Да это торговец наркотиками!
Buraya gelirken bir uyuşturucu satıcısı gördük. Мы заметили драгдилера на пути сюда.
Yani uyuşturucu satıcısı olduğunu bildiğimiz bir adamın muhtemelen GCPD'de yüksek bir konumda olacağını mı söylüyorsunuz? Хотите сказать, что известного всем наркобарона и преступника собираются уполномочить крупной властью в полиции?
Brezilya'da silah kaçakçılığından aranan Çeçen bir gangster ve Kolombiyalı bir uyuşturucu satıcısı. Чеченский бандит, незаконно торговал оружием в Бразилии, и колумбийский наркодиллер.
Bunların arasında: Yerli halkın kendi kaderini belirlemesi; ücretsiz, kaliteli eğitim; yeni bir iş kanunu; göçmenler için haklar ve göç idaresi; evlat edinme ile eşitlikçi evlilik; tedavi amaçlı kürtaj; yeni uyuşturucu madde politikası; ücretsiz, kaliteli sağlık hizmeti; Şilili sanatçılar için haklar; barajların olmadığı bir Patagonya; ve adil barış vardı. Требований довольно много, среди них: самоопределение коренных народов, бесплатное качественное образование, новый трудовой кодекс, права иммигрантов и миграционное регулирование, равность мужа и жены, усыновление детей, право на аборт по медицинским причинам, новая политика в отношении наркотиков, бесплатная качественная медицина, права чилийским людям творчества, Патагония без плотин и свободный мир.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.