Sentence examples of "uzun süre" in Turkish

<>
Şu çocuk güneşte çok uzun süre bırakıldı. Этого ребёнка слишком надолго оставили на солнце.
Işığı uzun süre elimde tutamam yoksa haberi olur ve bana kızar. Нельзя забирать свет надолго, а то он узнает и разозлится.
Ödül, Commonwealth'ten fantastik yazarlarla temasa geçmeme yardımcı oldu, uzun süre hayatımda kalmasını istediğim insanlarla. Этот приз помог мне познакомиться с фантастическими писателями со всего Содружества - с людьми, которые, я надеюсь, будут в моей жизни долгое время.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Pek uzun süre Bratva reisi olamayacaksın. Недолго тебе осталось быть капитаном Братвы.
Bu kule bizi uzun süre korumayacaktır. Эта башня не защитит нас надолго.
Çok uzun süre bekledim. Я слишком долго ждала.
O kadar uzun süre kalmayacağım ben. Я до весны тут не задержусь.
Uzun süre oturmak zor iş. Просто сложно так долго сидеть.
Biriyle bu kadar uzun süre birlikte olabilmeyi hayal edebiliyor musun? Невозможно представить, что кто-то может быть вместе так долго.
Ama bu uzun süre önceydi. Но это было достаточно давно.
Çok etkili ilaçlar var ve insanlar uzun süre yaşıyor. Так много хороших лекарств и люди живут долгое время.
O kadar uzun süre burada yaşayan tek kişi Brandon Stiles. numaralı oda. Единственный парень, который живет здесь так долго - это Брендон Стайлс.
Jack çok uzun süre hapiste kalabilir bunu biliyor musun? Джека может долго не быть, ты знаешь это?
Odada, babamın bedenine bakarak ve gülümseyerek uzun süre sessizce durdu. Она долго стояла в его комнате над мертвым телом и улыбалась.
Çok uzun süre bekledim... Я так долго ждал...
Geçen yıl, iki yüz günden uzun süre uzaktaydı. Но в прошлом году он дней провел в командировках.
Bu herifler uzun süre içeride yatacak. Этих парней надолго засадят за решетку.
Ben yalnızca Koklayıcı'lara karşı uzun süre koruma sağlayabilirim. Я могу поработать на постоянной основе против сопящих.
Bir yerde uzun süre kalmamız çok riskli. Мы ведь не можем здесь оставаться надолго.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.