Sentence examples of "yürüyen bir" in Turkish

<>
Lydia farklı. Biliyorum. Geceleri öldürücü yürüyen bir yılana dönüşüyor. Знаю - она же по ночам превращается в змею-убийцу.
Yürüyen bir baz istasyonu, daha önce gördüğünden. Ходячая опорная станция, ты такую уже видела.
Gerçektende yürüyen bir reklam gibisin! Ты и правда ходячая реклама!
Eğer koridordan yürüyen bir popo olmazsa geleneksel bir Polonya düğünü olmaz ki. Без осла, идущего к алтарю, традиционная польская свадьба не получится.
O yürüyen bir bok parçası. Да она вообще кусок дерьма.
O zaman yürüyen bir ölüsün. Тогда ты просто ходячий мертвец.
İki km ötede yaklaştıkları görülüyor. Yürüyen bir ağaçlık. В трех милях виден навстречу замку шествующий лес.
Yürüyen bir teneke kutu olacaksın. Ты станешь ходячей консервной банкой.
Sanki ölümlülerin arasında yürüyen bir Tanrı'ya benziyordu. Он был как бог среди простых смертных.
Sen dört ayak üstünde yürüyen bir at değilsin! Ты же не лошадь, ходить на четвереньках!
Biz hiçbir şey yapmasak bile adam yürüyen bir ölü. Даже если мы ничего не сделаем, ему конец.
Uçurum kenarında yürüyen bir porselen bebekten farkın yok! Ты словно фарфоровая кукла, идущая к пропасти!
Sürekli gaz maskesi takıyorlar. Yürüyen bir kâbusa benzeyen kadının beyin tümörleri var ve fiziksel olarak çalışamıyor. Сьюзан была с респиратором женщина имеет опухоль головного мозга, и находится в ужасном физическом состоянии.
Yürüyen bir hedef şu anda. Итак, она ходячая мишень.
Sen yürüyen bir anahtarsın. Вы - живой ключ.
Yüce Tanrım. Yürüyen bir kuklayım. Господи, я ходячие каракули.
Gezinirdi sanki umursamaz veya dünyada tasası olmayan parkta yürüyen bir adam gibi. Он прогуливался, как человек в парке, без забот и хлопот.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Resmen yürüyen et parçaları. Просто ходячие куски мяса.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.