Sentence examples of "yaşadığım hayal kırıklığını" in Turkish

<>
Ancak gözü korkutulmuş bir muhasebeci gördüğümde yaşadığım hayal kırıklığını tahmin edersiniz. Представьте себе мое разочарование, когда я увидела лишь запуганного счетовода.
Sevdiğinde, hayal kırıklığını göze al. Когда ты любишь, жди разочарования.
Ama o güzel gözlerindeki hayal kırıklığını görmeye daha fazla dayanamıyordum. Я просто не мог видеть разочарование в твоих прекрасных глазах.
Hayal kırıklığını uğradın galiba. Кажется, ты разочарован.
Yüzbaşı Paris'in tüm yağda pişmiş yumurtaları yiyip bitirdiğini gördüğümde uğradığım hayal kırıklığını bir düşünün. Представьте мою досаду, когда я узнала, что лейтенант Пэрис съел весь омлет.
James Foley'in ailesinin neler yaşadığı hayal bile edemem. Я не могу представить, через что должна проходить семья Джеймса Фоули.
Evet, yaşadığım yer de burası. Да, и я живу здесь.
Bu halıya saçılmış onca kanı hayal et. Представь море крови на этом самом ковре.
Yedi yıldır birlikte yaşadığım adam gerçekten sen misin? И я убила на этого человека лет жизни.
Peter, bu hayal ettiğim en güzel kutlama! Evet. Питер, такой праздник мне и во сне не снился.
İşte burası da yaşadığım yer. Вот, здесь я живу.
Biriyle bu kadar uzun süre birlikte olabilmeyi hayal edebiliyor musun? Невозможно представить, что кто-то может быть вместе так долго.
Ama ben yaşadığım sürece... Но пока я жив....
Kendi çocuğumuzu burada hayal edip duruyorum. Я представляю с ними нашего малыша.
Yani, benim yaşadığım yer burası, biliyorsunuz? Ну то есть, я же здесь живу.
Gittikçe daha kolay olarak; hayal ve gerçeklik geçmiş ve şimdiki zaman arasında sürüklendim. Я дрейфовал между фантазиями и реальностью, между прошлым и настоящим с нарастающим облегчением.
Hayatım boyunca yaşadığım en iyi gecelerden biriydi. Я провёл лучшую ночь в своей жизни.
Üniversiteden beri Roark için çalışmayı hayal etmiştim. Я мечтал работать на Рорка с университета.
Bu uğruna yaşadığım şey. Я ради этого живу.
Sadece şunu hayal edebiliyorum: Yerime geçen an itibarı ile istasyonu karıştırıyor. Я могу только воображать, что мой двойник может сотворить на станции.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.