Sentence examples of "yaşama şansı" in Turkish

<>
Ayrıca bize, dürüst bir hayat yaşama şansı kazanmak istediğinizi söylediniz. Вы также заявили, что хотели бы и дальше честно трудиться.
Hayatının geri kalanını arkasına bakmadan yaşama şansı vererek. Дам ей шанс прожить остаток жизни не оглядываясь.
İlk ödülünüz, yaşama şansı. Первая награда - шанс выжить.
Buradaki herkesin gerçek bir hayat yaşama şansı var. У всех вас есть возможность жить истинной жизнью.
Bakın benim istediğim tek şey kendi evimde yaşama şansı verilmesi. Я всего лишь прошу дать шанс пожить в собственном доме.
Yaşama şansı çok düşük. Шансы выжить, невелики.
Yurtdışında yaşama şansı olan sen değil misin? А разве это не возможность пожить заграницей?
Bu vidyoda ise Dünya'nın en büyük şehri, Tokyo'nun kalbinde gündelik yaşama tanık oluyoruz. На этом видео мы можем на мгновение погрузиться в ежедневную жизнь в сердце Токио, самом большом городе в мире.
Çok yakında Kiera Cameron'u geleceğe geri döndürme şansı elde edeceksin. Скоро тебе предоставится возможность отправить Киру Кэмерон обратно в будущее.
Bendeki ışığı aldı, sevgiyi aldı. Yaşama isteğimi aldı ölebilme yeteneğimi aldı. Она лишила меня света и любви, желания жить и возможности умереть.
Hepimiz ikinci bir şansı hakederiz. Мы все заслуживаем второй шанс.
Bizim yaşama biçimimiz işe yaramadı, Mary Louise. Наш образ жизни не работал, Мари Луиз.
Daha güvenli olması için toplumu değiştirme şansı... Шанс изменить общество, сделать его безопаснее...
Birlikte ayrı odalarda yaşama olayı ne oldu? Вариант "Жить раздельно и встречаться"?
Bu, karşılık vermek için çiftçilerin şansı. Для фермеров это шанс нанести ответный удар.
Bunlar olmasaydı, yaşama tutunmam mümkün olmayacaktı. Я начала жить сначала только благодаря тебе.
Mezuniyetten önce, size saha ofisini ziyaret etme şansı vereceğiz. Мы дадим вам возможность посетить местное отделение перед вашим выпуском.
Ve onu yaşama cesaretine. И за мужество жить.
Virüsün bulaşma şansı düşük olmasına rağmen, size üç farklı antiviral tedavisi uygulamak istiyorum. Ваши шансы заразиться невелики, но я хотел бы назначить вам три противовирусных препарата.
Burada yaşama ümitleri suya düştü. Так много здесь для живых.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.