Sentence examples of "yardım" in Turkish with translation "помощь"

<>
Her kim Arayıcı'ya yardım ve yataklık ederse sonları bu köy gibi olacaktır. " "Такая судьба настигнет каждого, кто предоставлял приют и помощь Искателю".
Ben Teğmen Lady Jaye, acil yardım istiyorum. Лейтенант Леди Джэй, прошу немедленно оказать помощь.
Bu vakada biraz daha yardım istemesini gerektirecek bir şeyler var. Что-то по этому делу, ему понадобилась еще кое-какая помощь.
Müdür Henshaw, o odayı kurmamda yardım ettiğiniz için teşekkürler. Директор Хеншо, спасибо за помощь в установке той комнаты.
Kore, IMF'den yıl önce yardım almak zorundaydı. Корея не получила помощь от МВФ лет назад.
Bir önerim olacaktı, Prens David. Eğer sana da uyarsa ben de gelip yardım edeyim. Я хотел предложить, Принц Дэвид, если ты не против, принять мою помощь.
Bak, sen yardım getir ve ben de.. Слушай, ты приведи помощь, а я...
Görünen o ki arkadaşların aramaya yardım için gerekli yetkiyi aldı. Похоже твои друзья получили зеленый свет на помощь в поисках.
Dobby her zaman Harry Potter'a yardım edecek. Добби всегда придет на помощь Гарри Поттеру.
Amir Woolf bu soruşturmada bize yardım teklif etti. Суперинтендант Вульф предложил свою помощь в этом расследовании.
Anladığıma göre, Elizabeth'e yardım ettiğin için seni kovdu ama sonra gelip beni kurtardı. Как я понимаю, он уволил тебя, за помощь Элизабет в моем спасении.
Bana bir anlaşma önerdiler, ya RCMP'ye yardım ya da müziğe yönelmek. Они предложили мне сделку, или помощь полиции, или понести ответственность.
Ya dışarı çıkıp yardım arayacaktım ya da burda kalıp, yalnız ölecektim. Пойти и найти какую-нибудь помощь или остаться здесь и умерь в одиночестве.
Müslümanlara rağmen Bizans garnizonu, Pers garnizonuna yardım etmeye gelmek için karar verdi. Византийский гарнизон решил прийти на помощь персидскому гарнизону для борьбы с мусульманами.
Savaş, Avrupa'yı kırıp geçirmeye devam ediyor. Ama yardım yolda. Война продолжает терзать Европу, но помощь уже в пути.
Kongre üyesine dokunulmazlık talep eden bir protokol. Abu Nazir'i yakalamaya veya öldürmeye yardım etmesi karşılığında. Это директива Минюста о представлении конгрессмену иммунитета в обмен на помощь в поимке Абу Назира.
Ayrıca Chuck'tan biraz yardım alabileceğimi umuyordum, özellikle bir konuda. Вообще я надеялся получить некоторую помощь Чака или кого-нибудь еще.
Norma June, biraz uzun zaman oldu. Yardım lazım mı? Норма Джун, прошло много времени, вам нужна помощь?
Bir adama cüzdanını geri verdim, havaalanında bir kadına yardım ettim. Я вернул мужчине бумажник, и оказал помощь женщине в аэропорту.
Polis orada bulunanlardan bu adamın kimliğiyle ilgili yardım istiyor. Полиция просит оказать помощь в установлении личности этого человека.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.