Sentence examples of "yavaş" in Turkish with translation "медленно"

<>
Bay Soto, elllerinizi çok yavaş battaniyenin altından çıkarmanızı istiyorum.Hemen! Мистер Сото, медленно вытащите руки из-под пледа, быстро!
Kahretsin, posta çok yavaş çalışıyor. Черт, почта так медленно работает.
Şimdi o penayı yavaş yavaş buraya gönderin bakalım. Теперь бросайте его сюда, медленно и красиво.
Peki böcekler neden bu kadar yavaş gidiyorlar? Тогда почему корабли жуков летят так медленно?
Hey, evlat, bu kadar yavaş pamuk mu topladın? Эй, мальчик, хлопок ты так же медленно собираешь?
Ama artık onu çok yavaş okuyabiliyorum. Но сейчас я читаю её медленно.
Bu adamlar söz konusuyken yavaş hareket etmelisin. Onları bir anda yutmalısın. С этим парнями надо действовать медленно, скармливая им по кусочку.
Zaten her gün insanların kendini yavaş yavaş öldürüşüne tanık oluyorsunuz. И каждый день видите, как люди медленно себя убивают.
Yavaş ve derin nefes alman gerekiyor. Вам надо медленно и глубоко дышать.
Gemide sadece dört kişi olduğu için, tamirler yavaş ilerliyor. Только с четырьмя людьми на борту, ремонт продвигается медленно.
Yavaş sürmek istiyorsan neden ucuz bir araba almadın ki? Купил бы дешевую машину, если хочешь ездить медленно!
Yavaş çevir ve nazikçe çek. Медленно поворачивайте и осторожно тяните.
Hayır, ben sadece yavaş yiyorum. Нет, я просто медленно ем.
Birincisi, kabuklar bir şeyi yakalamak için fazla yavaş kapanır. а) Раковина закрывается слишком медленно, чтобы что-то поймать;
Zaman burada yavaş akıyor, Arthur. Артур, здесь время течет медленно.
İnsanlar yavaş ve nazikçe konuşuyor ve tepside akşam yemeği servisi... Люди говорят медленно, ласково, ужин подают на подносе...
Uh, üzgünüm, ben biraz yavaş okuyorum henüz bitiremedim. Простите, я медленно читаю, я ещё не закончил.
Homer'ın hareketi, ikincisi, ama çok yavaş başlayalım. Движение Гомера, второе, для начала очень медленно.
İşlem çok uzun sürüyordu. Kanı çok yavaş akıyordu. Процесс слишком долгий ее кровь шла очень медленно.
Teknoloji değiştirilmeliymiş, zira insanın kendi DNA'sında bulunan bilgiye ulaşması için gereken öğrenme süreci yavaş işliyormuş. Технология должна была быть изменена, чтобы человек мог медленно учиться получать доступ к генетическому знанию из ДНК.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.