Sentence examples of "yavaş" in Turkish

<>
Bay Soto, elllerinizi çok yavaş battaniyenin altından çıkarmanızı istiyorum.Hemen! Мистер Сото, медленно вытащите руки из-под пледа, быстро!
O yüzden şehir merkezinde yolculuk etmek şehir dışından çok daha zor ve yavaş. Поэтому движение тут намного сложнее, чем в верхнем Манхэттене. И гораздо медленнее.
Bu sistem yavaş, aptal ve başarısızlığa mahkum. Система медленная, глупая и обречена на провал.
Yavaş bilgisayar, Bayan Frederic'in durumu. Медленный компьютер, состояние миссис Фредерик.
Consec denetim ekibi listedeki isimlerin tamamıyla yavaş yavaş bağlantıyı kaybediyor ve ben bunun bir tesadüf olmadığını düşünüyorum. С течением времени мы потеряли связь с членами этого списка. Я полагаю, это произошло не случайно.
Bu güzellik kötüleri hızlı iyileri ise yavaş ve acı bir şekilde öldürür. Эта красавица убивает плохих быстро, а хороших - мучительно и долго.
Nabzı çok yavaş. Gözbebeği küçülmüş. Nefes alışı yavaş ve sığ. Пульс вялый, зрачки сужены, дыхание медленное и неглубокое.
Bu aşılardan ailene veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım. Расскажешь про это родителям, кому угодно, и я позволю тебе умереть медленной и мучительной смертью.
Bu yavaş dönüşümü, Bay L'nin iç monologundan gelen bir dış ses aracılığıyla takip edebiliriz. Мы прослеживаем эту медленную мутацию благодаря закадровому голосу рассказчика, который озвучивает внутренний монолог месье Л.
Şehirin daha yavaş hasır araçlara ihtiyacı var. Городу нужны более медленные плетеные транспортные средства.
Kaplumbağa kapıdan yavaş çıkıyor olabilir. Ama her zaman herkesten önce bitirir. Тортуга может быть медленным на старте, но всегда финиширует первым.
Yani, yavaş yavaş onu tanımaya başlıyorum ve bu davranışlarından hoşlanacağını hiç sanmıyorum. Я начала его узнавать, и не думаю, что ему это понравится.
Evet, şimdilik durum kötü ama yavaş yavaş işte... Да, дела сейчас не важно, но потихоньку...
Olmaz. Bu küçük deney ispatlıyor ki, biraz daha yavaş gitmemiz gerekiyor. Полагаю, наш маленький эксперимент доказывает, что нам следует слегка притормозить.
Kahretsin, posta çok yavaş çalışıyor. Черт, почта так медленно работает.
Daha yavaş yaşlanacak ve daha çabuk iyileşeceksin. Ты будешь медленнее стареть и быстрее выздоравливать.
"Art Deco", yavaş tempoda caz tarzı bir baladdır ve ağır vuruşlara, saksofon seslerine, "Amerikan temalı" sözlere sahiptir. "Art Deco" - медленная джазовая баллада со слабыми битами и риффами саксофона, в тексте песни затрагиваются "пустота и американское уныние".
tempon çok yavaş ve de serçe parmağın çok zayıf. Твой темп очень медленный, а мизинец слишком слаб.
Şimdi o penayı yavaş yavaş buraya gönderin bakalım. Теперь бросайте его сюда, медленно и красиво.
1997 donanımındaki benchmarklar, Mach 3.0 tabanlı UNIX tek sunucu uygulamalarının yerel UNIX'ten %50 daha yavaş olduğunu gösterdi. Сравнения, проведенные в 1997 году, показали, что Unix, построенный на Mach 3.0, на 50% медленнее, чем традиционный Unix.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.