Sentence examples of "yiyecek" in Turkish with translation "еды"

<>
Sadece Jess için biraz yiyecek alacağız. Мы только возьмем еды для Джесс.
Dağa çıkarken, yanlarına almak için, ailelerinden yiyecek istediler. Они попросили у родителей еды, чтобы взять с собой.
Sana biraz yiyecek ve su getireceğim. Я принесу вам еды и воды.
Bana biraz yiyecek bulmaya çalış. Попробуй найти мне немного еды.
Tek bir kişiye yetecek kadar su ve yiyecek vardı. Воды и еды хватило бы едва на одного человека.
Aşağıya inip biraz yiyecek ve medeniyete ulaşmak için yardım alalım. Осталось только спуститься, взять еды и попросить нам помочь.
Ona antiemetik ilaç ve yiyecek bir şeyler ver sonra yolla gitsin. Дай ему противорвотных средств, немного еды и пошли его отсюда.
Çalıların arasındaki altıncı gün ve çırak yiyecek elde etmeye hiç de yakın değil. Уже шестой день в засаде, а ученик ещё далёк от добывания еды.
Herhangi bir tatsızlığı örtmek için yiyecek ve içeceği organize edeceksin, tamam mı? Ты распорядишься насчёт еды и напитков, чтобы замаскировать любые недоразумения, так?
Bu katilleri asmayacaklar da, yiyecek çaldığım için beni mi asacaklar? Они повесят меня за кражу еды, но не этих убийц?
Burası çok karanlık ve soğuk, yiyecek yok, su yok. Там так темно и холодно, ни еды, ни воды.
Yiyecek bir şeyimiz yok ve fazladan iki kişiyi beslememiz gerekiyor. У нас нет еды, и появилось еще два рта.
Yeterli yiyecek bulmak için sürü İsviçre boyutlarında bir alanda sürekli devriye gezer. Чтобы добыть достаточно еды, прайд постоянно исследует область размером со Швейцарию.
Orada arabalar, oyunlar ve her çeşit kızarmış yiyecek çubuklarından var. Там есть горки, игры и все виды еды на палочках!
Küçük adalardaki kısıtlı alan ve yiyecek sıklıkla yoğun bir rekabete yol açar. Недостаток еды и места на малых островах часто приводит к напряжённому соперничеству.
Ayrıca o iyi meyhanecinin bize yolda yemek için yiyecek hazırlamaya can atacağından eminim. и я уверен, хороший трактирщик с радостью соберет нам еды в дорогу.
Bu toplantının ekinlerle, yani yiyecek ve su kaynaklarımızı kalıcı hâle getirmekle ilgili olduğunu sanıyordum. Я думал, собрание касается урожая, а также охраны постоянного источника еды и воды.
Bu koca popülasyonu doyurabilmek için, hey yıl, milyarlarca ton taze yiyecek alıyor ve üretiyoruz.. Чтобы прокормить такое огромное население, мы транспортируем миллиарды тонн свежей еды и продуктов круглый год.
Sana yolculuk için biraz yiyecek ve su temin edeceğim. Я приготовлю вам немного еды и воды для путешествия.
Bir sürü yiyecek yetiştiririz, akşamları müziğimi var çıplak yüzmek için de güzel bir gölümüz. var. Мы выращиваем много еды, музыка по вечерам, Есть красивый пруд, чтобы покупаться нагишом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.