Sentence examples of "zaman öğrenecekler" in Turkish

<>
Bu insanlar uçmayı ne zaman öğrenecekler? Когда эти люди научатся грамотно летать?
O zaman daha masum bir vakitti. Время было невиннее.
Arkadaşların nasıl olsa yakında öğrenecekler. Однако ваши друзья скоро узнают.
Hepimiz zaman kapsülleri hakkında duymuşuzdur; ama bu seferki birazcık farklı. Многие слышали о так называемых капсулах времени, но этот проект от них отличается.
Er ya da geç öğrenecekler. Рано или поздно они узнают.
Yazmak için ayırdığım zaman ve zihinsel alan da kutsal ancak bu daha çok tatil ve dönem sonlarına ya da çocukların sınavları olup olmadığına bağlı. Время и пространство для мыслей, предназначенные для творчества, также священны, но всё же многое зависит от того, какой сейчас период: выходные, разгар учебных занятий или же время экзаменов у моих сыновей.
Shauna gibi genç sarışın kızlar oyunculuğu ve şarkı söylemeyi nerede öğrenecekler? Где же такие юные блондинки как Шона научатся петь и играть?
Facebook ve Twitter'da çok fazla zaman harcıyorum ve bahanem de var çünkü - millik bir adada yaşıyorum. Я провожу слишком много времени в Facebook и Twitter и оправдываю это тем, что живу на острове размером на км.
000 yıl sonra, uzaylılar bedenimi bulacak ve onlar bile Akademi'de olan en zavallı öğrenci olduğumu öğrenecekler. Через лет инопланетяне найдут моё тело и даже они узнают, что я величайшая неудачница в Академии.
Meksika haberciliğinde mürekkep her zaman ölüm kokar. В мексиканском журналисте чернила всё время пахнут смертью.
Kadınlar, bizim boklarımızdan bıktılar, evlat. Ve yakında, internette söylediğimiz ve yaptığımız her şeyi öğrenecekler. Женщинам надоели наши выходки, и скоро они узнают обо всём, что мы делали в Интернете.
İşe yaraması için zaman tanıman lazım. Должно пройти время, чтобы подействовало.
Öğrenecekler ama yani değil mi? Они же узнают, да?
Sana her zaman bir isim takıyorlar ve kaltak falan diyorlar. Они всегда обзывают тебя, оскорбляют тебя и так далее.
Yaklaşıyorlar. Yakında ikisi de birbirinin menzilinde olacak ve kim olduğumuzu öğrenecekler. Скоро они войдут в диапазон видимости и узнают, кто мы.
Mola verecek zaman buldu biraz. Он нашёл время для перерыва.
Bütün hastalarımı tedavi ettim. Sonra da eve gelip Rachel'la zaman geçirmeye geldim. Я вылечил все пациентов и пришел домой пораньше провести время с Рейчел.
İyi işte, anlarsın o zaman. Ясно, значит, ты поймешь.
Güzellik ve para her zaman birarada olmaz. Красота и стоимость не всегда идут рядом.
Fakat bu oldukça fazla zaman ve para gerektirir. Ayrıca lambanın da gerçekten değişmeyi istemesi gerekir. Но это отнимет много времени, много денег, и лампочка должна сильно этого хотеть.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.