Sentence examples of "zayıf olduğunu" in Turkish

<>
Zayıf olduğunu mu düşünsünler? Umrumda değil. Хочешь, чтобы они считали тебя слабым?
Merak etmeyin kont Dooku, kimin zayıf olduğunu size göstereceğim. Не беспокойтесь, граф Дуку. Я покажу вам слабое звено.
Ne kadar zayıf olduğunu ise ilk sürprizimle karşılaştığında anlayacağız. Насколько слаб, мы узнаем после моего первого сюрприза.
bu haltın zayıf olduğunu söylüyorlar. говорят, что дерьмо слабое.
Bir hafta boyunca çok zayıf düştü, kimse ne olduğunu anlayamadı. Ему действительно было очень плохо, никто не знал что делать.
Teğmen Ito, Kuribayashi'nin zayıf bir Amerikan sempatizanı olduğunu söylüyor. Лейтенант Ито говорит, что Курибаяси слаб и симпатизирует американцам.
Program karşıtı öğrenciler değişikliklerin sadece eğitim masraflarını gizlemek için yapılan bir yol olduğunu iddia etti. Выступающие против программы ученики утверждали, что предложенные изменения были всего лишь замаскированным способом сократить расходы на образование.
Kızgın ve zayıf durumda. Она обижена и уязвима.
Öldürülmeden hayır diyebilmenin ne demek olduğunu anlıyor musunuz? Каково это, сказать "нет" и не быть убитым?
Ancak Voldemort'un en zayıf anına kadar beklemen gerekiyor. Следует выждать, когда Волан-де-Морт станет более уязвим.
Oğul Arash Azizi, babasının bir üst mahkemeye başvuruda bulunmuş olduğunu söyledi. Араш Азизи заявил, что его отец подал апелляционную жалобу на решение суда.
Kimin zayıf olduğuna kim karar veriyor? А кто решает, кто слаб?
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor. Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
İnsanları en zayıf ve yalnız anlarında mı bulmak istiyorsun? В момент, когда человек наиболее одинок и уязвим.
"Yüksek sesle konuştuğumuz için mi, yoksa dar görüşlü insanlar olmadığımız için mi bilmiyorum. Otobüsteyken, bir jinekologla yüksek sesle konuşabiliriz.... Arjantinliler psikanalize tabi olurlar, birinin partnerinin hayatıyla ilgili analiz yapıyor olduğunu duymak yaygındır." Можем в автобусе в полный голос обсуждать свои проблемы с гинекологом.... Аргентинцы часто обращаются к психоаналитикам, так что можно часто услышать кого - нибудь, анализирующего жизнь своего партнера ".
Zayıf halka gerçekten sendin. Ты была слабым звеном.
Rajoy iddiaların "tamamen uydurma" olduğunu belirterek, böyle bir ödeme almadığını belirtti. Он отверг требования об отставке и утверждает, что его партия лучше всего подходит для управления страной в связи со сложившейся трудной экономической ситуацией.
Herkesin bir zayıf noktası vardır. Слабое место у всех есть.
İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir? Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса?
Zayıf, sert, inişli çıkışlı düzensiz. Слабый, жёсткий, прыгающий, неровный.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.