Sentence examples of "zor zamanlar" in Turkish

<>
Maury bana zor zamanlar geçirdiğini söyledi. Мори говорит, у тебя трудности.
Daniel'ı görmeye gittim ve bizi kabullenme konusunda zor zamanlar yaşıyor ve Amanda hakkındaki konuşmamıza devam etmek istiyorum. Я виделась с Дэниэлом, Ему тяжело принять нас. И я хочу продолжить наш разговор об Аманде.
Seni yalnız mı bıraktılar yoksa zor zamanlar mı geçirttiler? Они оставили тебя в покое или издевались над тобой?
Bazı aileler zor zamanlar geçiriyor malum. Знаете, некоторым семьям приходится тяжело.
Zor zamanlar mı ihtiyar? Тяжелые времена, старина?
Biraz zor zamanlar geçiriyor. Она сейчас сильно переживает.
Zor zamanlar geçiriyoruz ve senin görevin barışı sağlamak. Сейчас всем нелегко и твой долг сохранить мир.
Anlamak zorundasın. Zach zor zamanlar geçirdi. Понимаете, у Зака трудный период.
Evde zor zamanlar geçirdiğinin farkındayım, ama... Сейчас у тебя дома трудности, но...
Almanlara zor zamanlar yaşattık. Дали мы немцам прикурить!
Şirket zor zamanlar geçirdi. Фирма через многое прошла.
Sanki zor zamanlar geçiriyormuşsunuz ve konuşacak birini arıyor gibisiniz. Может, вам плохо. И надо с кем-то поговорить.
"Ya Özgürlük Ya Ölüm" partisinin Pawnee şubesi zor zamanlar geçiriyor. У отделения партии "Свобода или смерть" в Пауни непростые времена.
Yukarıya hareketliliğin için moralleri yüksek tutmak için zor zamanlar bunlar, Cooper. Не самое время морали вставать на пути вашего движения по карьерной лестнице.
Çünkü gerçek annemiz, bizi bebeklikten beri büyüten kadın şu an gerçekten zor zamanlar geçiriyor. Ведь наша настоящая мама, воспитавшая нас с пелёнок, переживает сейчас очень непростое время.
Lewis Nin, savaştan sonra zor zamanlar geçirdi. У Льюиса Никсона были тяжёлые времена после войны.
Gecikme için özür dilerim, ancak şu anda bizim için zor zamanlar. Я прошу прощения за задержку, но сейчас у нас трудные времена.
Kabul etmem gerekir ki bu konuda zor zamanlar geçiriyorum. Я должна признать, мне с ним не легко.
Şey, ben de okuldayken zor zamanlar yaşadım. Ну, в школе мне было довольно тяжко.
Sen ve Donna'nın da bir zamanlar benim yaşımda olduğunuzu düşünmek zor. Трудно представить, что ты и Донна когда-то были моего возраста.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.