Sentence examples of "выйти за него замуж" in Russian

<>
Опоздала, чтобы выйти за него замуж. Bu adamla evlenmek için çok geç kaldın.
Я хочу выйти за него замуж. Ben onunla olmak istiyorum, Liz.
Потребовал выйти за него, а в случае отказа грозил обвинениями в колдовстве. Onunla evlenmemi istedi eğer onu geri çevirirsem beni cadılıkla suçlayıp idam ettireceğini söyledi.
А ты собираешься за него замуж? Ve onunla evlenmek için boşanacak mısın?
И ты позволила Пенни выйти за него. Sen de Penny'nin onunla evlenmesine izin verdin.
Но она выйдет за него замуж. Ama, yine de onunla evlenecek.
Малькольм Локсли заставляет мать выйти за него. Malcolm Locksley annemi onunla evlenmesi için zorluyor.
Я лучше умру, чем выйду за него замуж. Onunla evlenmektense ölmeyi tercih ederim.
Помнишь Кен предложил выйти за него? Ken'in bana evlenme teklif ettiğini biliyorsun.
Я не намереваюсь выходить за него замуж. Onunla evlenmeye niyetim yok.
Единственная стоящая вещь, что он сделал - уговорил тебя выйти за него. Hayatı boyunca yaptığı en iyi şey bir şekilde seni evlenmeye ikna etmek oldu.
Вы хотите выйти за Ники замуж? Nicky 'Ie evIenmek istiyor musun?
Ты и за него отказалсь замуж выходить? Onun da mı evlilik teklifini kabul etmedin?
Я говорю, что мы должны выйти за рамки брака. Söylemeye çalıştığım şey, karı koca olmanın ötesine geçmemiz gerektiği.
На этом будет исчерпан мой интерес к этому самолёту и ваша ответственность за него. Bu benim bu uçağa olan ilgimi sona erdirecek tabii sizin ona olan sorumluluğunuzu da.
Из фотографий образованных, красивых девушек из влиятельных семей, мечтающих выйти за меня, можно возвести дом. Benimle evlenmeye can atan iyi eğitimli ve iyi görünüşlü kadınların resimlerini bir araya toplasam gökdelen kadar uzun olur.
Я была той еще стервой, но я просто боялась за него. Bu konuda bir sürtük gibi davrandım, ama korktum, biliyor musun?
Прежде чем выйти за Ричарда стоит сделать массу вещей! Pekala, Richard'la evlenmeden önce yapacağın çok şey var.
Я дам вам масло, а вы за него заплатите... Sana biraz tereyağı verebilirim. Sen de bana ayakkabıyla ödeme yapabilirsin.
Если миледи согласна выйти за солдата, который наутро уедет. Tabii leydim, sabaha gitmiş olacak bir askerle evlenmek isterse?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.