Exemplos de uso de "его глаза" em russo

<>
Не совсем. Только его глаза, горящие как пламя. Sadece yangın ile yanan, onun parlak gözlerini gördüm!
Но его глаза шевелились, только когда Сэндс говорил определённые вещи. Ama gözleri yalnızca söylenen belli şeylerle oynuyordu, Sands'in söylediği şeylerle.
Во-вторых, его глаза. İkincisi, kendi gözleri.
"Вспомни его глаза перед смертью. "Ölüm öncesi bakışlarını hatırla".
Его глаза повидали много рискованных поединков. O seni kabul edebilecek biri değil.
Я видел Короля Ночи, Давос, его глаза. Ben Gece Kralı'nı gördüm Davos, gözlerinin içine baktım.
Не смотрите в его глаза! Gözlerini kapat! Gözlerine bakma!
Его глаза полны крови, крови, как кровавый понос Питера! Adamın gözlerine baktım ve gözleri Peter'ın götü gibi kan çanağına dönmüştü.
Я собираюсь выколоть его карие глаза. Onun o güzel kahverengi gözlerini oyup..
Никогда его таким не видела глаза навыкате, язык вывалился... Onu hiç böyle görmemiştim. Gözleri pötlemiş, dili dışarı çıkmış.
Его уверенная улыбка и добрые глаза служат источником вдохновения для нас всех. O'nun güven verici gülümseyişi ve kibar gözleri hepimiz için bir ilham kaynağı.
"Это означает, что нас не забыли, что мир не закроет глаза на то, что с нами случилось", - поделилась одна пациентка. Sakharov Ödülü'nden sonra, birçok kadın, hastane bahçesinde doktora olan desteklerini kutlama yaparak belirtiyorlardı: Bir mağdur: "Bu bizim unutulmadığımızın, bize yapılanlara dünyanın göz yummadığına bir kanıttır". dedi.
Вы не могли бы его вернуть? Lütfen onu bana geri verebilir misiniz?
Мне тоже очень нравятся твои глаза. Ben de senin gözlerini çok seviyorum.
Но его страсть к правам и свободам человека заковала его в цепи. Fakat insan hakları ve özgürlüğüne olan tutkusu onu demir parmaklıklara tıktı.
Проверь мои глаза, Джей. Gözlerime bir baksana, Jay.
Одни считают, что такое решение принесло ему больше голосов, сделав его поражение не таким сокрушительным; в то время как другие убеждены, что его обращение к крайне правым темам стало одной из причин, по которым электорат от него отвернулся. Birçok kişi aşırı sağla girdiği flörtün mağlubiyetini azalttığını söylüyor, birçoğu da bunun aksine bunun seçmeninin onu terketmesinin nedenlerinden biri olduğunu düşünüyor.
Конечно. У вас есть нос, а у меня глаза. Senin burnun iyi olabilir, benim de gözlerim çok iyi.
Президент пытался его остановить. Başkan onu durdurmaya çalışıyordu.
Мне нравятся ваши глаза. Göz yuvarlakların hoşuma gitti.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.