Beispiele für die Verwendung von "мое присутствие" im Russischen

<>
Моё присутствие лишь привлечет их внимание. Benim varlığım dikkatleri onların üzerine çekecektir.
Не понимаю, зачем нужно моё присутствие. Dinle, neden orada olmam gerektiğini anlamıyorum.
Мое присутствие не помогло бы тебе там, на свидетельской трибуне. Orada olmam, tanık kürsüsünde heyecandan konuşamamana engel olacak gibi görünmüyordu.
Ты никогда не задумывался, что возможно моё присутствие тебя радовало? Bunları benim yanında olmamdan zevk aldığın için sakladığını düşündün mü hiç?
Генерал, поэтому мне кажется, что моё присутствие в Швейцарии необходимо. General, bence bu durumda ben Ajan Rye ve Chuck'ın yanında olmalıyım.
Например, мое присутствие в твоей комнате. Mesela benim, odanda olmam gibi mi?
Отец, мое присутствие здесь неуместно! Baba, burada olmam uygun değil.
Мое присутствие там не имело смысла. Benim orada olmamın hiçbir mantığı yoktu.
Быть может, мое присутствие будет ему отрадно. Belki de, varlığım onu biraz olsun rahatlatacaktır.
Мои мальчики - это моё главное обязательство и, пока они не уедут учиться в университет в следующем году или около того, мой мир будет определяться их потребностями. Oğullarım benim sorumluluğumda ta ki önümüzdeki yıl üniversiteye gidene kadar ve böylece onların ihtiyaçlarına göre benim dünyam şekillenecek.
Хотя иностранное военное присутствие приносит правительству Омара Гелле существенный доход (около миллионов долларов ежегодно), деньги редко доходят до простых людей. Cibuti'de yabancı askeri mevcudiyeti, Omar Guelleh'in hükümetinin önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte (yaklaşık yıllık milyon dolar), bu para ülkenin insanlarına nadiren ulaşmakta.
Это моё настоящее тело. Bu benim gerçek bedenim.
На сегодняшний день присутствие французской стороны представляется наиболее длительным, хотя Джибути и получила свою независимость от Франции в года, стороны сохранили тесные отношения. При этом сентября поставило Джибути под пристальное внимание США. Fransa'nın ülkedeki varlığı en uzun süren ilişki iken (Cibuti'de Fransa'dan bağımsız hâle geldi ancak Paris'e yakın olmaya devam etti) Eylül saldırıları Cibuti'yi Amerika'nın askeri radarına yerleştirdi.
Это - мое преступление. Benim suçum da buymuş.
Я ощущаю присутствие великого зла. Büyük bir kötülüğün varlığını hissediyorum.
Мне неведомо моё прошлое, как вы знаете. Siz de biliyorsunuz ki geçmişim benim için muamma.
Как мужчины и женщины смогли впервые ощутить присутствие Матери? Erkekler ve kadınlar, Anne'nin varlığını ilk nasıl hissetti?
Это мое единственное условие. Bu benim tek şartım.
Он чувствовал присутствие зла. Kötü bir varlığın farkındaydı.
Моё дело имеет приоритет. Benim davamın önceliği var.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.