Sentence examples of "чем-то большим" in Russian

<>
И с чем то большим чем прилавок из полиэстера. Bu polyester sayısı çok daha düşük olan bir şey.
Похоже убийца надавливал чем то на него очень сильно. Sanki katil onun üstüne bir şeyle sıkıca bastırıyormuş gibi.
Мой телефон в чём то липком! Telefonuma yapış yapış bir şey bulaştı!
Это дерьмо куда лучше чем то, что ты готовил в Будапеште. Budapeşte'de pişirdiğin o saçma şeyden daha iyi. Elimde fazla malzeme yoktu. Organikti.
Это кажется невозможным, но это гораздо легче, чем то, что ты задумал. Bu, dünyadaki en zor şeymiş gibi görülebilir ama kafa yormandan çok daha basit gelecek.
Если вдруг засомневаешься в чем то, звони Рауфу. Başın sıkıştığında, bir şey sormak istediğinde Rauf'u ara.
Почему выгуливать собак лучше, чем то, чем занимаюсь я? Köpekleri başı boş bırakmak, neden benim hayatımdan daha iyi olsun?
Ну, чем то же нужно заниматься в субботу вечером. Eh, birşeyler yapmamız lazım. Ne de olsa cumartesi akşamı.
Новый сорт угля будет давать больше энергии, чем то же количество обычного или древесного угля. Yeni gelişmiş kömürümün miktarı, bana aynı miktarda aleladeden veya bahçe çeşidinden daha fazla enerji veriyor.
Давайте начистоту, дамы, есть что-то менее сексуальное чем то, что пользовательская визуализация полностью неоптимальна? Kabul edin hanımlar, kullanıcı görsellemelerinin tamamen standart altı olmasından daha az çekici bir şey olabilir mi?
Я обидел тебя чем то? Seni izlemem rahatsız eder mi?
Строительство этого города является еще большим актом веры, но они этого не понимают, ни один. Bu kasabayı inşaa etmek bile büyük bir ibadettir, ama hiç bir şeyi anlamıyorlar hiç bir şeyi.
Вам не слышно, о чем беседует пара, расположившаяся неподалеку, но вы можете уловить отдельные фразы. Yanınızda oturan çiftin ne hakkında konuştuğunu pek duyamıyorsunuz, ama bazı şeyleri duyabiliyorsunuz.
Поэтому его побег стал таким большим предательством. Bu yüzden gidişi, büyük bir ihanetti.
Чем раньше ты уговоришь Эндрюса, тем быстрее мы поедем в горы. Andrews'u ne kadar çabuk ikna edersen o kadar çabuk dağ yoluna koyuluruz.
Лоис, ты сейчас под большим стрессом.. Lois, şu an büyük baskı altındasın.
Тогда в чем различие с Лайонелом? peki ozaman Lionel'la farklı olan ne?
Всегда бахвалятся большим уловом. Hep büyük avlarıyla böbürlenirler.
Большинство женщин знает, чем мужья занимаются в кабинете. Çoğu kadın, kocasının ofiste ne haltlar yediğini bilir.
С одним большим исключением. Büyük bir istisna ile.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.