Exemplos de uso de "üzerindeki etkisi" em turco

<>
Ek, tartışmaların seçimler üzerindeki etkisi hakkında. Там статья про эффект дебатов на выборы.
Kendi çocuklarımızın her zaman yaşadığı bu sıradan anların onlar üzerindeki etkisi oldukça büyük. Обычные моменты, которые наши дети считают обыденностью, могут иметь экстраординарный эффект.
Sanırım geçmiş erkekler üzerindeki etkisi güçlü oluyor. В течение всей истории людям приходилось нелегко.
Şey, sanırım Mark'ın babasının onun üzerindeki etkisi çok büyük olmuş. Ну, я думаю отец Марка имеет на него огромное влияние.
din siyaseti ve dinin siyaset üzerindeki etkisi. политизация религии и влияние религии на политику.
Elli yılı aşkın bir süreden sonra iki ülkenin şiddetle bir araya gelmesinin yanısıra, Obama yönetiminin yeni tedbirlerinin gerçek etkisi Küba ve ABD üzerinde zamanla görülecek. Несмотря на сильное сближение обеих стран после пяти десятилетий, о том, как повлияют новые шаги администрации Обамы на Кубу и США, судить пока рано.
O dünyanın atmosfer üzerindeki gölgesi. которую она отбрасывает на атмосферу.
Pekin, esasen ekonomi kaynaklı hareket ediyor olmakla birlikte (bölgedeki ekonomik etkisi son yıllarda katlanarak artmakta) Ortadoğu'da artan cihatçılık tehlikesine karşı da alarma geçmiş durumda. В данный момент основной мотивацией для Пекина служит экономическая заинтересованность - его экономическое влияние в регионе в последние несколько лет росло экспоненциально. Китай также обеспокоен вопросом растущей угрозы джихадизма на Среднем Востоке.
Dünya üzerindeki en harika gösteri! На величайшее шоу на земле!
Dahası, Bölünebilir Malzeme üzerine gerçekleştirilen Uluslararası Panel'de uzmanların çoğu, bu yeniden işleme sürecinin nükleer silahların yayılmasında bir etkisi olacağından endişe ediyorlar, çünkü Tayvan'ın harcanmış yakıt çubuklarının yeniden işlenmesi sonucu yaklaşık olarak ton plutonyum ortaya çıkacak. Кроме того, ряд экспертов Международной группы по расщепляющимся материалам (МГРМ) обеспокоены тем, что эти процессы переработки могут повлиять на распространение ядерного оружия.
Sorunum sensin. Dünya üzerindeki gelmiş geçmiş en bencil, egoist piçin tekisin. Ты предельно эгоистичный, зацикленный на себе сукин сын на всей планете.
Verdiğiniz kararın Havai'deki emlak piyasası üzerinde büyük bir etkisi olacağı söyleniyor. Говорят, ваше решение серьезно повлияет на отрасль недвижимости на Гавайях.
Üzerindeki baskı belli oluyor. Давление сказывается на нем.
Kelebek etkisi derken söylemek istediğim şey bu. И это то я называю эффектом бабочки.
Dünya üzerindeki en güzel gösteri olacak. Это будет величайшее шоу на земле.
Davranış üzerinde daha doğrudan bir etkisi olması gerekir. Это имело бы более сильное влияние на поведение.
Üzerindeki bilgiyi kontrol et. Проверь данные на нём.
Özellikle paralı kanalların daha güçlü bir etkisi var. Особенно поражает эффект, производимый наличием дополнительных каналов.
Mattie, üzerindeki çok pahalı bir palto. Мэтти, на нём очень дорогое пальто.
Coriolis etkisi, yani dünyanın dönüşü bile etkilidir. Нужно учитывать даже эффект Кориолиса, вращение Земли.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.