Exemplos de uso de "Biliyordu" em turco

<>
Perez Goetz'in sevgilisiymiş, herhalde çok şey biliyordu. Перес был любовником Гётца он наверняка что-то знал.
Belki Allison biliyordu, belki o da bilmiyordu. Может, Эллисон знала, а может нет.
Yalnız İntikam adamlarını bu kadar rahatsız ederken nereye gitmesi gerektiğini nasıl biliyordu? Одинокий Мститель преследует ваших людей, откуда он знает, куда приходить?
Evet çünkü bir tekerlekli sandalyeye ne kadar ihtiyacım olduğunu biliyordu. Ага, он знал, что мне была нужна каталка.
Bunu sadece Vicky biliyordu, değil mi? Это может знать только Вики, правда?
Flynn buranın neresi olduğunu biliyordu ve bizi doğruca buraya getirdi. Флинн знал об этом месте и привёл нас прямо сюда.
Herkesin korkunç biri olduğumu düşündüğünü kim biliyordu? Kaybedersem ne olacak? Кто знал, что все думают, что я ужасный человек?
Yani annem bunu bunca zamandır biliyordu ve aylarca yüzüme yalan mı söyledi? Значит, мама всё знала, но продолжала врать мне в лицо?
Kaçmak için ne kadar zamanı olduğunu biliyordu. Он знает сколько времени есть чтобы уйти.
Ama onunla ayrılsan bile tekrar birleşeceğini biliyordu bu yüzden ilk hamleyi kendi yapmak, koz elde etmek istedi. Он знал, что если вас развести, вы все равно будете вместе. Поэтому решил нанести удар первым.
Damon beni kızdırmak için ne yapacağını çok iyi biliyordu. Деймон отлично знал, как вывести меня из себя.
Bubba'nın ailesi karides işi hakkında bilinebilecek her şeyi biliyordu. Семья Буббы знала все, что касается креветочного бизнеса.
Biz birbirimiz için doğru kişi değildik ve o bunu biliyordu. Мы не подходим друг другу, и он это знает.
Scott DNA sonuçlarını, onlar sızdırmadan önce biliyordu. Скотт знал о результатах анализа ДНК до утечки.
Ve Nora Hagan da bunu biliyordu. И Нора Хейген знала об этом.
Aang, Ateş Ulusu Avatar'ın Hava Gezgini olarak doğacağını biliyordu, bu yüzden bütün Hava Gezginleri'ni yok ettiler. Аанг, народ огня знает, что Аватар должен родиться среди воздушных кочевников поэтому они истребили их всех.
Kim Vallance'ı öldürmeye çalışıyorsa onun sorumlu olduğunu biliyordu ölümlerden. Убийца знал, что Валланс был ответственен за смерти.
Yani, Trisha, Sarah'nın köpeği zehirleyeceğini biliyordu. Триша знала, что Сара хочет отравить собаку.
Bir Arap, Mahmud'un yardımcısı, sanırım bir şey biliyordu. Один араб, помощник Махмуда, думаю, что-то знает.
Müvekkiliniz Sırp arkadaşlarının eroine çok para ödediklerini biliyordu ve ihtiyaçlarını karşılamak için her yola başvuruyordu. Ваш клиент знал, что сербы дорого заплатят за героин, поэтому постарался им угодить.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.