Exemplos de uso de "Bir görgü tanığı" em turco

<>
TV haber bülteninde hikayeyi anlatan bir görgü tanığı grubun vahşetine tepki gösterdiğinde olanları anlatıyor: Они окружили жертву, повалили на землю и избили на глазах у шокированных пассажиров.
Kapa çeneni Matan. Elinde hâlâ bir görgü tanığı var. У вас же есть свидетель, который все видел.
Melrose'daki bir görgü tanığı çocukların hikâyesini doğruluyor. Shear nerede olabilir? Свидетели у грузовика с едой на Мелроуз подтвердили историю детей.
Evet, beni Darius'u soğuk kanlılıkla öldürürken gören masum bir görgü tanığı olduğunu. Да, представится невинным свидетелем, видевшим, как я хладнокровно убил Дария.
Bunu onaylayacak bir görgü tanığı var mı? Есть свидетели, которые могут это подтвердить?
Bir görgü tanığı Bay Walsh'ın arabasını Keating'lerin evinin önüne park etmiş halde gördüğünü söyledi. Свидетель сообщил нам, что видел машину мистера Уолша, припаркованную у дома Китинг той ночью.
Zach Hamilton'ı, Norma Rivera'nın öldürüldüğü saatlerde buralarda olduğuna dair teşhis edecek bir görgü tanığı buldum. Только что нашли свидетеля, видевшего Зака Гамильтона у Нормы Ривьеры примерно во время ее убийства.
Pozitif eşleşen DNA kayıtları ve bir görgü tanığı vardı. У прокурора был положительный ДНК тест и опознание свидетелем.
Memurlar bir görgü tanığı bulduklarını düşünüyor, gece bekçisi. Джим, кажется патруль нашёл свидетеля. Это ночной сторож.
Bu hikâyeyi destekleyecek herhangi bir görgü tanığı var mı? А есть свидетели, которые могут подтвердить его слова?
Danny'le güçlü bağları var, o gece için bir görgü tanığı yok. Сильная связь с Дэнни, у него нет алиби на эту ночь.
Bir görgü tanığı kanlı ayakkabıları çöpe sakladığını görmüş. Свидетель видел, как вы выбрасываете окровавленную обувь.
Eğer bu kadın hiç kimseyse yine de bir görgü tanığı. Если эта женщина никто, она до сих пор свидетель.
Senin orada olduğunu doğrulayan bir görgü tanığım var. У меня есть свидетель который тебя там видел.
Ben görgü tanığı olsam göreceklerim bir sürü yüksek bina ve biraz ölü bitki olurdu. Единственное, что я наблюдаю, это много высоких зданий и немного погибших растений.
Sen bir görgü tanığısın, sözleşmeli işçi değil. Ты свидетель, а не работник по контракту.
Elinde görgü tanığı var mı Maigret? У вас есть свидетель, Мегрэ?
Bir görgü tanığının burada olduğunu duydum. Я слышал, свидетеля сюда приводили.
İki görgü tanığı Dahl'ı olay yerinde görmüş. Два свидетеля видели Дала на месте преступления.
Alkol almamıştı ve bunu doğrulayacak bir görgü tanığımız var. Она не пила, и мы можем доказать это.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.