Exemplos de uso de "Kasabanın yarısının" em turco

<>
Bir sürü insanın, kasabanın yarısının resmini yaptım. Я нарисовала много людей. Я нарисовала половину города.
Kasabanın etrafında kalkan oluşturup kimsenin burayı bulamamasını sağlayacak. Оно защитит город, его станет невозможно отыскать.
Kazma işinin yarısının ben bu gece eve gelene kadar bitmesini istiyorum. К вечеру, когда я вернусь с работы, выкопаешь половину.
Kasabanın her yerindeki yangını söndürmek zorundayım. Я тушу пожары по всему городу.
Buradakilerin yarısının silahı var. Тут половина помещения вооружена.
Okulu bırakıp kasabanın sınırında annemle piknik yapmak gibi mi? Бросить учебу и обедать с мамой на границе города?
Ailemin sadece yarısının orada olacak olması da ne kötü. Жаль, что только половина моей семьи будет там.
Bu, kasabanın sınırını geçtiğinde sana bir zarar gelmesini engelleyecek. Это убережет тебя, когда ты выйдешь за черту города.
Bir anlamda, tişörtün yarısının sahibi o gibidir. В некотором смысле, половина рубашки - его.
Bu kasabanın kenarında inatçı bir adam yaşıyormuş. На краю этого города жил упрямый человек.
Carrie. Açıkça nişanlısı acayip muhteşem biri ve İskoçya'nın yarısının sahibi. Насколько я понял, её великосветский жених владеет половиной Шотландии.
Polisler her yerde, kasabanın her yerinde çevirmeler var. Копы везде, контрольно-пропускные пункты по-прежнему по всему городу.
Jones, piyasadakilerin yarısının aklını okuyormuş gibi düzenli olarak dalgalanmaları tahmin edebiliyordu. Джонс часто предсказывал рыночные колебания. Как будто мог читать мысли половины улицы.
Orası değil. Bu, kasabanın diğer tarafında. Нет, это в другом конце города.
Bunların maaşlarının toplamı, Ortak Pazar ülkelerinin yarısının gayri safi milli hasılasından fazladır. Их совокупный доход выше, чем валовой национальный доход половины нашего Общего рынка.
Peki ya kasabanın satılması konusu? Что по поводу продажи города?
Bu kilisenin yarısının inşasına dayım yardım etti. Мой дядя помогал строить половину этой церкви.
Şu anda kasabanın neye ihtiyacı olduğu umurumda değil. Прямо сейчас мне наплевать, что нужно городу.
ve şehirdeki polislerin yarısının bahisçisi mi? и букмекер половины копов города. Отлично.
Bu oklar seni kasabanın içinden geçirecek. Эти стрелки проведут Вас через город.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.