Sentence examples of "Yer" in Turkish

<>
Ama birisi gerçekten cinayet işlemek istese, burası ideal bir yer olurdu. Конечно, если кто-то задумает убийство, то это очень подходящее место.
Bu oyunda Papa için de bir yer var mı? А где же место для Папы в этой игре?
Çıkıntının daha da daralmasına rağmen Jessi'nin tutunması için yeterli yer var. Несмотря на уменьшенную ширину, у Джесси достаточно места для работы.
Bu şehirde böyle sandviç satan tek bir yer var. Только в одном месте в городе подают такой сэндвич.
O han, ruhların başına kelimelerle anlatılamayacak kadar kötü şeylerin geldiği bir yer olmalı. Гостиница должна быть тем самым местом, где из-за чудовищных событий и появились духи.
Via di Monte de küçük bir yer biliyorum. Я знаю уютное местечко на Виа ди Монте.
Japonya küçük olduğu kadar yine de büyük bir yer. Япония пусть и мала, но места здесь много.
Ve kalabalık bir uçakta Bavulunuza iyi bir yer bulmayı da. И найти место для своей сумки в битком забитом самолете.
Sana bir yer bulman için yardım edeceğimi söylediğimi hatırlıyor musun? Помнишь, я говорил тебе, что помогу найти жильё?
Haberiniz olsun diye söylüyorum burası saklanmak için iyi bir yer değil. Чисто для информации, это не лучшее мест, чтобы прятаться.
Kampüste kahve içmek için güzel bir yer biliyor musun? Ты знаешь где можно выпить приличного кофе в кампусе?
Zavallı Fredrick daha sonra burada kalamadı ben de ona yeni bir yer satın aldım. Фредерик не мог позволить себе остаться, так что я купил ему этот дом.
Seçilmiş olanlar fırtınadan kurtulacak ama ilk kitaptaki gibi bir gemide değil, güvenli bir şekilde. Yer altında. Избранные будут спасены, и не на Ковчеге, как завещала книга Бытия, но под землей.
Çünkü avrupadaki en iyi yer belirleyicisi olduğumdan olabilir mi? Doğru. Затем, что я лучше всех замечаю землю во всей Европе.
Bulunan yer, Japon mavi desenli camı, fayans, heykel, ve üç boyutlu sanat yapımında kullanılır. Его добавляют в японское текстурированное синее стекло, которое используют для изготовления плитки, скульптур и объектов искусства.
Burası da Santa Cruz, uçak olayındaki bombacı çocuğu aldıkları yer. Здесь в Санта-Крус у нас коммуна, в которой завербовали подрывника.
Bunu gibi bir yer gelecek neslin Nazi elitlerini oluşturacaktı. В таких местах создавалось будущее поколение элиты Эс Эс.
Ama bir kitabımda yazıyor olsam, tüm kötü şeylerin olacağı yer burası olurdu. Но если бы я писал книгу, именно здесь могли бы произойти неприятности.
Peder Duval bana kalacak yer buldu. Отец Дюваль помог мне найти жилье.
Baban doğumu yaptırdı ve ona kalacak bir yer verdi ama bir kaç gün sonra, kız kayboldu. Он принял у неё роды, и нашёл ей комнату. Но через несколько дней, она исчезла.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.