Beispiele für die Verwendung von "başıma" im Türkischen

<>
Başıma ne kadar harika şeyler gelirse gelsin, fark etmiyor. И не важно, сколько всего случится замечательного со мной.
Bu öz bana öyle bir güç veriyor ki, şövalyeleri tek başıma bile bulabilirim. C этой квинтэссенцией я обрёл такую мощь, что могу сразиться с рыцарями сам.
Bana bir fikir vermesi açısından onunla tek başıma görüşmek istedim. Я хотела встретиться с ней сама, составить свое мнение.
İyi haberler getirmiş olsan iyi edersin yoksa kendi başıma geçireceğim çok zamanım olacak. Надеюсь, у тебя есть хорошие новости, иначе я надолго останусь один.
O restoranda bir başıma tam üç saat bekledim. Я прождала в том ресторане три часа одна.
Ve buraya geldim sadece yalnız başıma işimi yapmak için... Поэтому я приехал сюда, чтобы работать в одиночку...
Oraya tek başıma gitmeye hiç niyetim yok. У меня нет никакого намерения идти туда одному.
Bir şişe votkayı tek başıma yuvarlamak haricinde? Кроме бутылки водки, выпитой в одиночестве?
Gecelerimi yanlız başıma, sizi bekleyerek geçirmek çok zor.. Я не могу проводить ночи в одиночестве ожидая Вас.
Başıma gelen en önemli şey Christine adında küçük bir kız. Моей самой большой удачей стала маленькая девочка по имени Кристина.
Selam canım. Bu, başıma gelen en travmatik şeydi. Это было самым травмирующим событием за всю мою жизнь.
Ben sadece öğlen yemeklerimi tek başıma yemek istemiyorum. Я не хочу каждый день обедать в одиночестве.
Ve Joey'ken, bu işi biraz kendi başıma hâllediyorum. А когда я Джоуи, мне нужно самому думать.
Ya da kendi başıma, eğer bana Sykes'ı ödünç verirseniz. Или могу справиться сам, если вы одолжите мне Сайкс.
Evet, eğer böyle bir olay benim başıma gelse acaba ne yapardım diye merak ederdim. Да, я задавалась вопросом, чтобы я сделала, случись со мной нечто подобное.
Ama gerçekten, tek başıma çalışmayı yeğlerim. Но правда, я предпочитаю работать сам.
Çok genç yaşta yetim kaldım ve bütün öğrendiklerimi tek başıma öğrenmek zorunda kaldım. Я рано осиротела, и всему, что умею, я научилась сама.
yaşındayım, tek başıma yaşıyorum ve bir market yönetiyorum. Мне, я живу один и управляю продуктовым магазином.
Bu arada da ben burada, Paul müzesinde bir başıma öleceğim. Тем временем, я собираюсь умереть здесь одна в музее Пола.
Doris ben tek başıma oynuyorum, senin de oynaman gerek. Дорис, я играю в одиночку! Сыграй со мной!
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.