Sentence examples of "bir türlü" in Turkish

<>
Suç bizim değil, yine başımız belaya girdi. Burnumuz bir türlü boktan kurtulmuyor. "diyorsunuz. Снова не по нашей вине нас засосало в переделку, и мы не можем ничего исправить.
Bir türlü gözümün önüne getiremiyorum Nevers'i. Я не могу представить себе Невер.
Ve o da bir türlü tamamlayamamış. И тоже не мог ее доиграть.
İnternet sitenize bakıyordum da, onu bir türlü bulamadım. Я просмотрела ваш сайт, но не нашла его.
Binayı biliyordum, ama bir türlü yolu bulamıyorum. Узнал здание, но не могу никак перейти.
Doktorlar bir türlü ilacını bulamadılar. Врачи не сумели найти лекарство.
Harika ve kusursuz olur ama kafandaki o resmi bir türlü yapamazsın. И всё замечательно. Идеально. Но соответствовать тому образу ты не можешь.
O kadar korkmuştum ki, başka yere bakamıyordum bir türlü. Я был настолько напуган, что не мог даже отвернуться.
Ve aradan geçen birkaç aydır, o an bir türlü aklımdan çıkmak bilmedi. И за последние пару месяцев, тот момент прочно застрял в моей голове.
Hayır, bir türlü anlamıyorsun. Нет, ты не понимаешь.
Çünkü beni aramayı bir türlü kesmedin. Ты же не перестаешь звонить мне.
Çenesini bir türlü kapatamayan birinin ağzını en iyi hangi şarap doldurur? Какое вино лучше подойдет по-твоему к большому ботинку старика во рту?
Şu şeyden bir türlü kurtulamıyorum değil mi? Похоже, мне от этого не избавиться?
Beni dinlemek istemedi bir türlü. Она не стала меня слушать.
batmış durumdasın ve bir türlü çıkamıyorsun. Ты занят и не можешь уйти.
Nedenini söylemediler bir türlü. И не сказали почему.
Hep üniversiteye gitmek istemişimdir, ama bir türlü olmadı. Я хотела поступить в университет, но не вышло.
İçki içmeye çok çalıştım ama tadını bir türlü sevdiremedim kendime. Я пробовал пить алкоголь. Мне просто не нравится его вкус.
Sam onu evde çalışmaya zorluyor ama bir türlü yerinde duramıyor. Сэм заставляет его учиться, но он рвется в бой...
Her zaman değil. Ama sözcükler bir türlü gelmek bilmediğinde düşünmek için buraya gelirim. Не всегда, но когда не могу подобрать слова, прихожу сюда подумать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.