Exemplos de uso de "boş zamanlarını" em turco

<>
Nobel Ödülü finalisti ve McArthur Ödülü sahibinin boş zamanlarını nasıl değerlendirdiğini merak edip duruyordum. Я все думал, как нобелевский финалист и лауреат премии МакАртура проводит свободное время.
Boş boş şeyler hakkında duyuruyor yapıyor öyle değil mi? Она будто делает большое событие из ничего, да?
Bengladeş sinema endüstrisi en kötü zamanlarını yaşıyor. Киноиндустрия Бангладеша переживает далеко не лучшие времена.
Dinleyin kimse boş bir restoranda yemek yemek istemez, değil mi? Ребята.. Никто не хочет есть в пустом ресторане, да?
Hayatımın en kötü ve en güzel zamanlarını hatırlatıyordun. И вспоминать лучшие и худшие времена своей жизни.
Ne zamandan beri boş arazi var buralarda? С каких пор где-то имеется свободная земля?
Beni besleyen, tıraş eden, temizleyen insanlar var ve onların zamanlarını hak etmiyorum. Они кормят меня, подстригают и моют, а я не заслуживаю их времени.
Ülkedeki tesislerde şu anda boş yatak yok. В государственном учреждении сейчас нет свободных мест.
Şifreleri kırmak ne kadar zamanlarını alır? Сколько времени у них займет расшифровка?
Harper Avery Ödülü'nü ilk kazandığımda "Boş ver o erkekleri" diye düşündüm. В свою первую премию Харпера Эйвери я подумала "к чёрту мужчин".
Bu fazla zamanlarını alacak. Это займёт кучу времени.
Salı günü saat'te boş olmak kadar başarıyı belli eden bir şey yok. Ого, нет ничего лучше чем быть свободным во вторник в часа.
İnsanlar neden zamanlarını buzullara tırmanmak ve donmak için harcarlar ki? Зачем кому-то терять время в холодах и карабкаться на ледники?
Boş kargo ambarlarından birini botanik bahçesine çevirmek için izin istiyorum. Я бы хотел попросить разрешение переделать пустой склад в оранжерею.
Bırak zamanlarını bununla harcasınlar. Пусть тратят свое время.
Yemeğindeki zehirle uzun ve boş bir koridorda kaburgalarına saplanmış bir bıçakla. Яд в пище, кинжал в спину в длинном пустом коридоре.
Ortalıkta bomboş duran bir gitar ve boş stüdyoyu görünce dayanamadım. Я увидел пустую студию и гитару, и просто захотелось...
Uh, boş bir gazoz bulduk. Да, пустую банку из-под газировки.
Haklısın, kibarlığı boş ver! Да, к черту любезность!
Yardımcılık koltuğu, Russo batırdığı için boş. Место Вице-президента свободно потому что Руссо провалился.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.